İZMİR HABERLERİ
İzmir
Açık
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
İZMİR
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara
MENÜ

ST.Polikarp, İzmir ve İnanç Turizmi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

AZİZ ST. POLİKARP 86 YIL BOYUNCA YAŞADIĞI İZMİR'DE, HIRİSTİYANLIĞIN YAYILMASINDA ÇOK ÖNEMLİ GÖREV ÜSTLENMİŞ BİR DİN ADAMIDIR. 

İZMİR'İN İLK PİSKOPOSUNUN MEZARININ BULUNUP ÇEVRE DÜZENLEMESİ YAPILDIKTAN SONRA İNANÇ TURİZMİNE AÇILMASI KENTİMİZE BÜYÜK YARARLAR SAĞLAYACAKTIR.

İzmir, Roma döneminde Hristiyanlığın gelişiminde çok önemli rol oynamış bir kenttir. Bunda Saint Polikarp'ın, İncil yazarı aziz St. John'a inanan ilk müritlerinden olmasının rolü büyüktür. 

Polikarp, Milattan Sonra 69 yılında Efes'te doğdu. Babası Pangkratios, annesi ise Theodora idi. Genç yaşta vaftiz edilerek Hıristiyan oldu. 69-155 yılları arasında yaşayan Polikarp, St. Yuhanna'ya uzun süre öğrencilik yapmış, daha sonra aziz ilan edildikten sonra İzmir'in ilk Psikoposu olmuştur. Öldürülene kadar Hıristiyanlığı yaymak için çalışmıştır. 

23 Şubat 155 tarihinde Romalılar tarafından dini inançlarından ötürü ölüme mahkum edilmiş ve cezası İzmir Pagos Dağı eteklerindeki akropolde bulunan stadyumda infaz edilmiştir. O bakımdan İzmir'deki  bu stadyum Hıristiyanlık tarihi açısından büyük önem taşır.

Tarihçi Strabon'dan edindiğimiz bilgilerde; Smyrna 'nın o zamanlar, M.Ö.  I. yüzyıla geçişi sırasında güzel bir İon kenti olduğunu öğrenmekteyiz.  O dönemde kentin küçük bir bölümü Pagos'un üzerindeydi. Büyük bölümü ise düz arazi üzerinde bulunan liman çevresi ve kale civarında bulunmaktaydı. Ana tanrıçanın tapınağı ile Gymnasium da bu hat üzerinde yer alıyordu.

İzmir'de Roma Çağı'nda inşa edilen, Pagos dağının kuzeybatı eteğinde olan Tiyatro ve batıdaki Stadyumdan pek az kalıntı kalmıştır. Diğer taraftan Agora ise oldukça iyi korunmuş bilindiği gibi günümüze kadar gelmiştir. Agoranın 120x80 metre uzunluğunda geniş bir avlusunun olduğu, doğusu ve batısında birer Stoalıların (1)  buluşma yeri olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca 28 m. uzunlukta bir bazilika da mevcuttu. M.Ö. 1. Yüzyılda Romalıların egemenliğine giren İzmir ikinci kez altın dönemini yaşamaya başlar.

Yine Strabon'a göre İncil'de sözü edilen "Yedi Kilise"den bir tanesin de Smyrna'da bulunması Hıristiyanlığın gelişmesinde önemli rol oynamıştır.

Tarihçi Eusebios ise, Hıristiyanlığı yaymaya çalışan havarilerin M.S. 37-42 yıllarında Kudüs'ten kovulduklarını, St. John'ın Anadolu'ya geçerek burada çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeder. Böylelikle bu yıllarda St. John'ın kendisine İsa tarafından emanet edilen Meryem ana ile birlikte Efes'e geldiklerini öğreniyoruz. St. Paul'ün öldürülmesinden sonra St. John, Efes Kilisesi'ne bağlı kiliselerin başına geçerek İncil'ini burada yazar. Saint Polikarp'ın da aynı zamanda İncil yazarı aziz St. John'a inanan ilk müritlerinden biri olduğunu biliyoruz. 

Hz. İsa'nın görüşlerini benimseyen Aziz Polikarp, vaazlarıyla kitleleri etkileyerek Hiristiyanlığın yayılmasında büyük rol üstlendi. Ardından Roma İmparatorluğu tarafından idama mahkum edilen Aziz Polikarp, Smyrna (İzmir) Antik Tiyatrosu'nda bulunan stadyumda önce aslanlara atıldı. Ancak aslanlar tok oldukları için onu yemedi. Ardından bir direğe bağlanarak etrafına atılan odunlar yakılmak istendi ancak tutuşmadı. Sonunda Aziz Polikarp, Romalı bir askerin mızrağıyla can verdiği bilgilerine ulaşıyoruz. 

SAİNT POLİKARP KİLİSESİ 

St. Polycarp Kilisesi Osmanlı İmparatoru Sultan Süleyman'ın izni ve Fransa Kralı XIII. Louis'in katkılarıyla  1625 yılında inşa edilmiş ve Kilise Fransız Kapusin rahiplerine verilmiştir. 

Kilise kesme taş ve tuğladan bazilika planında yapılmış olup, üç neflidir. Apsid kısmı üç bölümlü olarak dışarıya taşkındır. Kilisenin üzeri kırma çatı ile örtülmüş önüne kesme taştan çan kulesi eklenmiştir. Daha sonra manastır eklenmiştir.

1688 yılında deprem geçirmiş daha sonra da yanmıştır. 1690 ve 1691 yıllarında ise Kilise yeniden inşa edilmiştir. 1742 yılında çıkan şiddetli yangında ilginçtir, ne kiliseye ne de Fransız mahallesine bir zarar gelmemiştir. Böylesine büyük bir yangından kurtulması St. Polikarp'ın mucizesine dayandırılmış 1763'te çıkan bir başka yangın da ise Manastır harap olur kilisede de önemli zarar görmüştür.. 

1854 ve 1929 yılları arasında İzmir'de yaşayan Mimar Raymond Charles Pere, 

1892-98 yılları arasında İzmir St. Polikarp Kilisesi'nin restorasyonunu üstlenmiş. Şapellerle genişletilerek yeniden dekore edilen kilisede günümüzde de yer alan freskleri yaparken, Pere kendisi ve ailesini de bu çizimlerin içine dahil etmiştir. 

1895 tarihinde yapılan “St. Polikarp’ın Şehit Edilişi” adlı freskte, İzmir'in bu ilk psikoposunun Kadifekale'deki Antik Stadyum'da, Romalılar tarafından öldürülmesinde kendini de elleri bağlı ve çaresizlik içinde olan biteni izler şekilde göstermiştir.

Mızrak darbesi ile ölen St. Polikarp’in  mucizesi olarak kabul edilen, aslanların tok olması sebebi ile saldırmaması,  yakılmak istendiğinde de odunların yanmaması nedeniyle Pere’nin çizdiği bu fresk gerçeği yansıtmamaktadır. 

Yine kuzey nefinin yan duvarında yer alan 'Azize Anna ve Çocuk Meryem' sahnesinde, kızı Marie Pere'yi çocuk Meryem olarak göstermiştir. 

İncil'de adı geçen yedi kiliseden biri olan St. Polikarp İzmir Necati Bey Bulvarı'nda bulunmaktadır.

 

TUFAN ATAKİŞİ

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *