İZMİR HABERLERİ
İzmir
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
İZMİR
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara
MENÜ

Dijital Rönesans: Görsel İletişim ve Yapay Zekanın Dansı

YAYINLAMA:

Kafamızı çevirdiğimiz her yerin yavaş yavaş ekranla kaplanması, insanların görüntüyle daha çok zaman geçirmesi, kişiler arası iletişimin yerini kitle iletişim araçlarına bırakması ile bu ara yüzleri oluşturan/tasarlayan grafik tasarımcılar için meslek alanı oldukça genişledi. Dijital medyanın entegrasyonu ile grafik tasarım mesleği çağdaş yaklaşımla Görsel İletişim Tasarımcısı unvanını da kullanmaya başladı ve hatta akademik eğitimler bu yönde evrilmeye devam ediyor. Grafik tasarım, görsel iletişimin temel taşlarından biridir ve insan yaratıcılığının en önemli ifade biçimlerinden birini oluşturur. Görüntüye ait her unsurda grafik tasarımdan bahsedebilmek mümkündür. Dolayısı ile görsel iletişimin ana öğesinin ve anlatıma dair iletişim kuran görsel ifadenin bir grafik tasarım olduğunu da söyleyebilmek mümkündür. 

Sanat tarihçilerinin bulguları ve akademik atıfları ışığında ilk insana dair birçok görselde bile grafik tasarımdan bahsedebiliyorken, insanlığın teknolojik ve kültürel evrimine paralel olarak grafik tasarım da insan hayatındaki yerini medyalar değiştirerek korumuştur. Ancak, çağımızda özellikle son 5 yıl içerisinde basit kullanıcıya kadar ulaşan yapay zekâ (YZ) teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, grafik tasarım mesleğinin geleceği hakkında soru işaretleri yaratmayı da beraberinde getirmeye başladı. Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum) yeni raporuna göre grafik tasarım mesleğinin yükselişiyle grafik tasarım mesleği de ciddi bir dönüşüm yaşayacak. Hatta ki yapay zekanın grafik tasarıma birçok katkı sunuyor olmasına rağmen grafik tasarı mesleğinin hızla düşüş gösteren mesleklerden biri olduğuna dikkat çekiyor. 1000 işyerinde yapılan ankete göre grafik tasarım, önümüzdeki 5 yılda en hızlı küçülen 11. Meslek olacağı yönünde bir görüş bulunmakta. Peki bu doğru olabilir mi? Sanat ve tasarım gibi insan ruhuyla özdeşlemiş bir alanda mekaniğin insanın yerini bu kadar hızlı alabilmesi olağan mı? 

Hız ve Verimlilik: YZ’nın Avantajları

Yapay zekâ, yukarıda da bahsettiğim gibi son yıllarda grafik tasarım süreçlerinde önemli bir rol oynamaya başlamıştır. YZ tabanlı araçlar, tasarımcıların iş yükünü hafifleterek, daha hızlı ve verimli çözümler sunmaktadır. En temel örneklerle, Adobe Firefly ve Canva  vb gibi platformlar, kullanıcıların metin tabanlı girdilerle görsel tasarımlar oluşturmasına kolaylıkla olanak tanımaktadır. Bu araçlar, özellikle basit ve tekrarlayan tasarım görevlerinde hem süreç hem de tasarım becerisi açısından büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Ancak, kişisel görüşümle henüz yapay zekanın grafik tasarımda üstlendiği rol, insan tasarımcıların yerini tamamen alabilecek düzeyde değildir. Ancak akademik referanslı, bilime dayalı fütürist söylemler göz önüne alınırsa ve gelişimin teknolojik hızı takip edilirse bu yazı kısa zamanda belki de mazideki yerini alacaktır. Ancak biz şimdilik bugünü ele alarak devam edelim. Evet YZ, mevcut verileri analiz ederek göze hitap eden tasarımlar üretebilir, ancak insan yaratıcılığındaki özgünlük ve derinlikten “henüz” yoksundur. Tasarım, yalnızca görsel öğelerin bir araya getirilmesi değil, aynı zamanda bir iletişim sanatıdır. İnsan tasarımcılar, duygusal, kültürel ve sosyal bağlamları anlama ve bunları görsel bir dil haline getirme yeteneğine sahiptir. Ellon Lupton’a göre insan yaratıcılığı, grafik tasarımın temelini oluşturur. Tasarımcılar, deneyim, sezgi ve estetik anlayışla özgün eserler üretir. Örneğin, bir logo tasarımı, yalnızca görsel bir öğe değil, aynı zamanda bir markanın kimliğini ve değerlerini yansıtan bir iletişim aracıdır. Aynı zamanda logo sadece şekle dayalı görsel bir simge değil, hikâyenin ya da anlatının yorumudur ve bunun estetik biçimdeki stilizasyonudur. İnsan tasarımcılar, bu tür karmaşık iletişim ihtiyaçlarını anlama ve çözme yeteneğine sahiptir. Margeret A. Boden’ın Oxford Üniversitesi yayınlarından çıkan “Artificial Intelligence: A Very Short Introduction “ isimli kitabında şöyle bahsetmektedir: Yapay zeka , öğrenme algoritmaları ve büyük veri analizi yoluyla tasarım üretir. YZ, mevcut tasarım örneklerini analiz ederek benzer çalışmalar oluşturabilmekte, ancak insanın sahip olduğu sezgisel ve duygusal bağlamı tam olarak yakalayamamakta. Bu nedenle, yukarıda da bahsettiği gibi YZ tarafından üretilen tasarımlar, genellikle insan yaratıcılığındaki özgünlük ve derinlikten “henüz” yoksundur. Örneğin karikatür ya da grafik mizah gibi sosyal zekanın parladığı üretimlerde çizgisel nitelikte başarılı gibi görünse de eleştirinin ince ama iğneleyici ve eleştirel yapısını “henüz” yansıtamamaktadır. Ayrıca şuna da değinmek isterim ki; YZ illüstrasyon çalışmalarında el ve ayak gibi insan anatomisinde çizimi zor olan uzuvlarda da halen sıkça hata vermekte ve kendini ifşa etmektedir. Bu açıdan belli noktalarda “henüz” lafını sıkça kullanmaktayım. 

YZ ve Etik 

Elbette zamanın normalden daha hızlı aktığı günümüzde yapay zekâ, grafik tasarım süreçlerinde hız ve verimlilik açısından önemli avantajlar sunuyor. YZ tabanlı araçlar, karmaşık tasarım görevlerini saniyeler içinde tamamlayabilir. Belki de insanla kıyasladığımızda belki de arada kapanamayacak tek fark bu olabilir. Örneğin, Figma gibi platformlar, kullanıcıların hızlı bir şekilde profesyonel tasarımlar oluşturmasına olanak tanımaktadır. Bu, özellikle zaman baskısı altında çalışan tasarımcılar için büyük bir avantajdır. Belki işi doğrudan çözmese de tasarımcıya destek olması açısından oldukça önem taşıdığını söyleyebiliriz. Doğal olarak insan tasarımcılar ise, daha yavaş ve düşünceli bir süreç izler. Tasarımın her aşamasında, renk seçiminden tipografiye kadar detaylı kararlar alınır. Bu süreç, zaman alıcı olabilir, ancak sonuçta daha özgün ve nitelikli tasarımlar ortaya çıkması olağandır. YZ'nın hızına rağmen, insan tasarımcıların dikkatli ve detay odaklı yaklaşımı, özellikle karmaşık projelerde “halen” vazgeçilmezdir.

Tabi ki sadece tasarım açısından değil yapay zekâ imkân sunduğu bir çok alandaki en büyük tehdidi “etik”. Yapay zekâ tarafından üretilen tasarımlar, etik ve telif hakları konusunda tartışmalara neden olmaktadır. YZ, mevcut tasarım örneklerini kullanarak yeni çalışmalar ürettiğinden, orijinal eserlerin telif haklarını ihlal etme riski taşımaktadır. Ayrıca, YZ tarafından üretilen tasarımların sahipliği ve sorumluluğu konusunda belirsizlikler de halen bulunmaktadır. İnsan tasarımcılar ise, etik değerlere ve telif haklarına daha duyarlıdır. Tasarımcılar, orijinal eserler üretirken, diğer sanatçıların çalışmalarına saygı gösterir ve yasal sınırlara uygun hareket eder. Bu konuda elbette daha önce üretilmiş eserleri kendisine referans alsa da doğrudan kullanma vb gibi etik dışı eylemlerden imtina eder.

Yapay Zeka ve Tasarım Eğitimi 

Elbette Grafik Tasarım ya da genel adıyla Görsel İletişim Tasarımı alanında yetişen/cek genç tasarımcılar için de akademik anlamda yakın zamanda yolları yapay zekâ ile kesişmeye başladı. Ülkemizdeki ve dünyadaki birçok tasarım eğitimi veren yükseköğretim kurumları müfredatlarına yapay zeka ile ilgili dersler eklemeye başladı. Bu içerikler zaman içerisinde interdisipliner bir yol izleyerek daha farklı yönlere doğru değişim gösterecektir.  Ancak, tabi ki yapay zekanın eğitimde kullanımı, yalnızca araçların tanıtılmasıyla sınırlı kalmamalıdır. Öğrencilere, YZ'nın nasıl çalıştığı, hangi sınırlamalara sahip olduğu ve tasarım süreçlerine nasıl entegre edilebileceği öğretilmelidir. Bu, öğrencilerin yapay zekayı bir tehdit olarak değil, bir iş birliği aracı olarak görmelerini sağlayacaktır. Grafik tasarım eğitiminde, yaratıcılık ve teknik beceriler arasında bir denge kurulması esastır. Yapay zekâ, teknik becerilerin öğretilmesinde büyük bir avantaj sağlar. Örneğin, YZ tabanlı araçlar, renk teorisi, tipografi ve kompozisyon gibi temel tasarım ilkelerinin öğretilmesinde kullanılabilir. Bu, öğrencilerin teorik bilgilerini pratikte uygulama fırsatı bulmalarını sağlayabilirler.

Ancak, halen yaratıcılık, yapay zekâ tarafından tam olarak taklit edilemeyen bir insan özelliğidir. Tasarım eğitiminde, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmeye odaklanılmalıdır. Steven Haller ve Veronique Vienne’in Grafik Tasarımı Değiştiren 100 Fikir kitabında da bahsettiği gibi, öğrencilerin YZ tarafından üretilen tasarımları eleştirel bir gözle analiz etmelerini ve kendi özgün fikirlerini geliştirmelerini sağlayacaktır. Grafik tasarım eğitiminde, yapay zekâ ve insan iş birliğinin önemi vurgulanmalıdır. YZ, tasarım süreçlerinde hız ve verimlilik sağlarken, insan yaratıcılığı, özgünlük ve estetik anlayış konusunda vazgeçilmezdir. Bu nedenle, öğrencilere, YZ'nın bir rakip değil, bir iş ortağı olarak görülmesi gerektiği öğretilmelidir. Örneğin, öğrenciler, YZ tabanlı araçları kullanarak hızlı tasarım prototipleri oluşturabilir ve bu prototipleri kendi yaratıcı fikirleriyle geliştirebilir. Bu, öğrencilerin hem teknik becerilerini hem de yaratıcılıklarını geliştirmelerine olanak tanıyacaktır.

Dijital Rönesans: Yeniden Doğuş Zamanı

Grafik tasarım ve Görsel İletişim Tasarımı mesleği, yapay zekâ teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte önemli bir dönüşüm geçirmektedir. Ancak, bu dönüşüm, insan tasarımcıların yerini tamamen alacak bir tehdit olarak değil, onların yaratıcılığını destekleyen bir araç olarak görülmelidir. Yapay zekâ, hız, verimlilik ve kişiselleştirme açısından önemli avantajlar sunarken, insan yaratıcılığı, özgünlük ve etik değerler konusunda vazgeçilmezdir. Gelecekte, bu iki unsurun uyum içinde çalışması, grafik tasarım endüstrisinin daha da gelişmesine katkıda bulunacaktır. Dolayısı ile bu durum ilk başta söylendiği gibi bir bitişin değil, bilakis bir mesleğin değişimi ve dönüşümüne bir davet olarak düşünülebilir. Yapay zekâ, grafik tasarım mesleğini öldürmeyecek; aksine, onu yeniden şekillendirecek. Geleceğin tasarımcıları, sadece estetik anlayışa sahip bireyler değil, aynı zamanda teknik bilgiye ve stratejik düşünme becerilerine sahip olacak. Bu süreç,  tasarımcılar için bir bitiş değil, büyük bir dönüşüm ve gelişim fırsatı sunuyor.2025 WEF raporunda dikkat çeken bir konu da UX ve UI tasarımının hızla büyüyeceği öngörüsü. İşte bu sebeple de yaratıcı düşünme, strateji geliştirme, sosyo-kültürel yaklaşımlar/değişimleri görebilme ve kullanıcı empatisi gibi insan odaklı beceriler daha da değer kazanıyor. Dolayısı ile tasarımcıların devre dışı kalması pek de olası görünmüyor. Yine rapor detaylarına bakacak olursak tasarımcıların yapay zekâ ve büyük veri gibi alanlarda teknik bilgi ve beceri edinmeleri ve varlıklarını sürdürmeleri açısından kendilerini yenilemeleri büyük önem taşıyor. Bu noktada yapay zekayı mesleği öldüren bir araç gibi görmek yerine mesleğin kavramını değiştiren ve geliştiren bir araç olarak görmek, tasarımcıları daha iyi noktalara taşıyacaktır.

Tasarımcılar için yapay zekanın dönüştürücü etkisi, bir tehdit olmaktan ziyade, onların yaratıcılığını teşvik eden ve yaratıcı endüstrilere ilham veren bir güç olacaktır. Aynı zamanda, kullanıcı odaklı tasarıma yönelmeyi teşvik ederken, yeni beceriler edinme ve dönüşüm fırsatları da sunacaktır. Ankara’da 90’lı yılların sonunda Fen Lisesi’nde okurken Biyoloji dersimin öğretmeni şöyle bir söz söylemişti: “ …Nesli tükenmiş canlılardansa Dünya’da varlığını sürdürebilen canlıların ortak özelliği iyi adaptasyon becerisidir…”. İşte  belki de tasarım dünyasını bekleyen şey, aniden çarpan bir göktaşı sonrası yok oluş değil, tam aksine yepyeni bakış açıları kazandıran, multidisipliner ve sanata yeni soluk katan bir Dijital Rönesans, yani yeniden doğuş olacaktır

Doç. Dr. Cem GÜZELOĞLU
Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *