İzmir'in kendine has atmosferini, zarif insanlarını ve zengin tarihini deneyimlemek için birkaç gün ayırmak ideal olsa da, kısıtlı zamanda dahi şehrin öne çıkan birçok noktasını günübirlik gezilerle keşfetmek mümkün. İşte İzmir'de günübirlik gezebileceğiniz, sizi şehrin ruhuna taşıyacak birbirinden özel rotalar:
Şehrin Kalbi: Konak Meydanı ve Tarihi Kemeraltı Çarşısı
İzmir denince akla ilk gelen yer, şehrin merkezi Konak Meydanı'dır. Burası, birçok iş merkezinin, tarihi ve turistik yapının yanı sıra meşhur Kemeraltı Çarşısı'nın da başlangıç noktasıdır. Meydanın ve hatta tüm İzmir'in simgesi haline gelmiş Saat Kulesi önünde fotoğraf çektirmek, Konak'ın meşhur kumrusu veya simidi (gevrek) eşliğinde kuşlara yem atmak, İzmir deneyiminin olmazsa olmazlarındandır.
Konak Meydanı'ndan tarihi bir yolculuğa adım atacağınız Kemeraltı Çarşısı, geçmişte olduğu gibi günümüzde de ticaretin kalbidir. Yüzyıllık tarihi yapıları ve dar sokaklarıyla adeta bir labirenti andıran çarşıda, geleneksel el sanatlarından modern mağazalara kadar her şeyi bulabilirsiniz. Kemeraltı'nın atmosferini solurken, tarihi Kızlarağası Hanı'nda bir kahve molası vermek, Hisar Camii önünde lezzetli yöresel yemeklerin tadına bakmak ve meşhur kazandibiden veya şam baba tatlısından tatmak gezinizi taçlandıracaktır. Yılın her dönemi canlı olan Kemeraltı, yorucu ama bir o kadar da keyifli bir keşif vaat eder.

Tarihin Derinliklerinde: Smyrna Agorası, Kadifekale ve Tarihi Asansör
Konak'a yakın bir diğer önemli durak, ticaretin, dinin, politikanın ve sanatın merkezi olmuş Smyrna Antik Kenti'nin günümüze ulaşan Agorası'dır. MÖ 2. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Agora, ayakta kalan tek Antik Agora olarak tarihe tanıklık etmenizi sağlar. Burada bulunan birçok tarihi eser, Konak Bahribaba Parkı içinde yer alan İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Agora'nın heybetli kalıntıları arasında dolaşmak, binlerce yıl öncesinin yaşamını hayal etmenizi sağlayarak etkileyici bir deneyim sunar.
İzmir Körfezi'ne hakim bir tepeye konumlanmış Kadifekale, Büyük İskender tarafından MÖ 3. yüzyılda yaptırıldığı rivayet edilen tarihi bir yapıdır. Helenistik ve Roma mimarisinin izlerini taşıyan surları, Bizans dönemine ait olduğu bilinen mescit ve sarnıç kalıntıları ile Kadifekale, hem tarihi hem de sunduğu panoramik İzmir manzarasıyla ziyaretçilerini cezbeder. Kaleye çıktığınızda manzaraya karşı bir kahve keyfi yapmak gezinizi unutulmaz kılacaktır.
Şehrin farklı seviyelerini birbirine bağlayan ve benzersiz hikayesiyle öne çıkan Tarihi Asansör, İzmir seyahatinizin huzur dolu duraklarından biridir. Yahudi iş adamı Nesim Levi tarafından iki cadde arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak için yaptırılan bu tarihi yapı, günümüzde Dario Moreno Sokağı'ndaki atmosferi ve yukarıdan sunduğu eşsiz şehir manzarasıyla bilinir. Asansör keyfi sonrası çevredeki kafelerde mola vermek de oldukça popülerdir.
Deniz Kenarında Keyif: Alsancak Sevgi Yolu, Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Kordon Boyu
İzmir'in modern ve hareketli yüzünü keşfetmek isteyenler için Alsancak rotası idealdir. Yol boyunca palmiye ağaçları, renkli ışıklar ve Yeşilçam sanatçılarına adanmış plakalarla süslü Alsancak Sevgi Yolu, nostaljik bir atmosfer sunar. Burada kurulan kitap, takı ve hediyelik eşya tezgahlarından alışveriş yapabilirsiniz.
Sevgi Yolu'nun devamında yer alan Kıbrıs Şehitleri Caddesi, İzmirlilerin buluşma noktası ve turistlerin uğrak mekanlarındandır. Canlı atmosferi, çeşitli mağazaları, restoranları ve kafeleriyle günün her saati hareketlidir. Buraya kadar gelmişken, meşhur İzmir lezzetlerinden Dostlar Fırını'nın boyozunu ve Çelebi Pastanesi'nin İzmir bombasını tatmayı unutmayın.
İzmir'in en bilinen ve sembolik noktalarından biri de Kordon Boyu'dur. Gün doğumundan batımına kadar her an farklı bir güzellik sunan Kordon, mis gibi deniz havasını soluyarak keyifli bir yürüyüş yapmak veya çimlerin üzerinde oturarak manzaranın tadını çıkarmak için idealdir. Kordon boyunca sıralanan birçok mekanda mola verebilirsiniz.
Antik Çağların Ayak İzleri: Efes, Ayasuluk Tepesi ve Artemis Tapınağı
İzmir çevresindeki en önemli tarihi alanlardan biri, ünü ülke sınırlarını aşmış Efes Antik Kenti'dir. Tarihi MÖ 6000'li yıllara uzandığı tahmin edilen Efes, Helenistik dönemden Osmanlı'ya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Tarihe ve arkeolojiye ilgi duyan herkesin mutlaka görmesi gereken Efes Antik Tiyatrosu, Celsus Kütüphanesi, Hadrian Tapınağı gibi görkemli yapıları barındırır. Efes Müzesi'nde antik kentten çıkarılan eserleri görebilirsiniz. (Not: Bazı alanlar için MüzeKart geçerliliği farklılık gösterebilir, güncel bilgiler için kontrol edilmesi önerilir.)
Efes Antik Kenti yakınlarında bulunan Ayasuluk Tepesi, Selçuk Kalesi olarak da bilinir. Burada St. John Bazilikası'nın kalıntılarını ve İsa Bey Camii'yi ziyaret edebilirsiniz. Caminin nispeten daha yakın tarihe ait olması dikkat çekicidir.
Antik dünyanın yedi harikasından biri olarak bilinen Artemis Tapınağı'ndan ise ne yazık ki günümüzde sadece iki sütun ve birkaç taş kalıntısı kalmıştır. Efes Antik Kenti geziniz sırasında bu kalıntıları da görebilirsiniz, ancak beklentinizi yüksek tutmamanız önemlidir.