Sürdürülebilir Modanın Geleceği Dijital Mi?
Bu yazıda sürdürülebilir modayı teşvik etmek ve hızlı modanın çevresel zararlı etkilerini azaltmak konusunda dijital modanın dönüştürücü rolünü keşfediyoruz.
Doğayla uyum içerisinde yaşayan sanayi öncesi toplumların kültürel birikimine ve zanaatkarların el emeğine dayalı gelişen yerel, yavaş üretim-tüketim biçimleri; Sanayi Devrimi ile doğal kaynakların sorumsuzca kullanıldığı bir üretim biçimine dönüştü. Sanayileşme sonucunda tüm dünyada yaşanan yoğun kentleşme, nüfus artışı ve tüketim giderek arttı. Endüstriyel üretim biçimleri, doğrusal ekonomi modeli, küresel ticaret ağı ve tüketim toplumunun sürekli bir üretim-tüketim döngüsüne girmesi çevre sorunlarını da beraberinde getirmekte...

Yeni giysilere ve en son moda görünüşe kavuşma tutkumuzun bedelini gezegenimiz ödüyor. Hayranı olduğumuz moda endüstrisinin dünyanın en büyük ikinci endüstriyel kirleticisi olduğunu ve yıllık küresel karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 10'unu ürettiğini öğrenmek sizi şaşırtabilir. Sadece tek bir kot pantolon üretmek için 3,781 litre su gerekmekte. Günün her saniyesinde bir çöp kamyonu dolusu tekstil ürünü yakılmakta ya da çöpe atılmaktadır. Tekstil sektörü, çoğunlukla boyama işlemlerinden kaynaklanan, dünya genelindeki endüstriyel atık suyun yüzde 20'sinden sorumludur. Zehirli boyalar tatlı su kaynaklarımızı ve nehirleri kimyasal akıntılara dönüştürüyor. Yağışsız geçen kış ve giderek daha da uzayan yaz ayları ile küresel iklim değişikliğinin hayatımıza olan etkisini her sezon biraz daha hissediyoruz. İklim değişikliği doğrudan orman yangınlarının başlamasına, sıra dışı hava olayları yaşanmasına, sıcak dalgalarının sıklığı ve şiddetinin giderek artmasından ani sağanakların yol açtığı sel felaketlerine kadar bir iklim krizine dönüşüyor. Bu zararın ve tüketicileri sürekli yenilik peşinde koşmaya teşvik etmenin sorumlusu “hızlı moda”. Modanın çevre üzerindeki olumsuz etkisini ve dolaplarımızda biriktirdiğimiz ‘yeni’ giysileri nasıl azaltabileceğimize dair bir çözüm bulmamız gerekiyor.
Birleşmiş Milletler, çevresel sorunların çözümünü sürdürülebilir üretim biçimlerinde aramaya başlamış ve sürdürülebilirliğin ekonomik, sosyal ve çevresel nitelikte birbiriyle ilişkili üç farklı boyutu olduğunu yıllar önce 1987’de açıklamıştır. Günümüzde önde gelen tekstil ve moda endüstrisi kuruluşları ile resmî kurumlar, çevre dostu politikalar uyarınca; al-yap-kullan-at (take-make-use-dispose) iş modelinde değişikliğe gitme kararı almaktalar. Doğrusal ekonomi modelinden döngüsel ekonomiye geçişin yaşandığı bu dönüm noktasında ‘sürdürülebilirlik’ olgusu ön plana çıkmaktadır.
Ancak bu yazıda moda alanında sürdürülebilir bir gelecek için konuya teknolojik ve dijital bir perspektiften bakacağız.
Dijital Moda
Dijitalleşme sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler sunarak sektörü dönüştürüyor. Dijital moda, sektörde devrim yaratma gücüne sahip ve en büyük avantajlarından biri karbon ayak izi çok daha az. Dijital moda, sektörün sürdürülebilir geleceğine teknolojik bir alternatif sunuyor. 3D moda tasarım yazılımları ve programları ile kişiselleştirilmiş sanal giysiler tasarlanabildiği gibi telefon kameranız aracılığıyla sanal giysiler giyebileceğiniz hatta onlar üzerinizde iken fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşabileceğiniz ya da yapay zekâ teknolojisi ile sanal deneme kabinlerinde hiç yorulmadan istediğiniz tarzda giysiyi deneyip değiştirebileceğiniz imkanlar sunuyor. Dijital giysiler, modayı daha düşük ekolojik maliyetle deneyimlemenin yollarını yaratıyor.
Dijital moda, minimum kaynak tüketimiyle maksimum etki vadetmekte. Sadece dijital veriden pikseller ve koddan oluşan dijital giysiler kaynak kullanımını dolayısıyla israfı azaltır. Tasarımcılar, fiziksel numunelere ihtiyaç duymadan 3D moda tasarım yazılımlarıyla dilediğince yeni giysi modelleri üretebilir. Yeni dijital giysiler sadece verilerden oluştuğu için büyük perakende alanlarına ya da büyük envanterlere ihtiyaç kalmaz. Tasarımcıların dijital üretim için kullandığı 3D programlar aynı zamanda dijital giysi modellerinin etkili bir şekilde sergilenmesini, satılmasını sağlayarak talebe göre üretim yapılmasına olanak sunar. Talep üzerine üretim, endüstrinin ekolojik etkisini yeniden şekillendirecektir.
Nakliye konteynerlerine veya kargo uçaklarına ihtiyaç duymayan dijital moda ürünleri ile karbon ayak izi neredeyse sıfır, sadece bilgisayarların ve internet sitelerinin sunucularının (server) tükettikleri elektrik enerjisi kadar ekolojik maliyeti var.
Dijital Giysiler Dijital Gardıroplar
Dijital teknoloji, oluşturacağımız sanal gardıroplarla kişiselleştirilmiş stilleri seçme ve bireysel ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş kıyafetler yaratma konusunda alternatif bir çözüm sunmaktadır.
Dijital gardıroplar ekolojik sonuçlar olmadan deneme yapmanızı sağlar. Sanal denemeler satın almadan önce tüketicilere sunduğu deneme imkânı ile dürtüsel satın alma olasılığını da azalır. Dijital giysiler daha da gerçekçi hale geldikçe, özellikle 3D tasarım ve Artırılmış Gerçeklikteki gelişmelerle birlikte benimsenmesi hızlanacaktır. Moda tüketicileri böylece sadece beğendiği parçalara yatırım yapacak dolayısıyla bu tüketim çılgınlığının yol açtığı israfı azaltacaktır.

3D modelleme teknolojisi her geçen gün gelişmekte ve giderek daha gerçekçi giysiler ile gerçeğe yakın kumaş dokularını modelleme olanağı sunuyor. Hatta tasarımcılar fiziksel gerçekliğin bir engel olmadığı sanal ortamda gerçekte hiç var olmayan dokular yaratma özgürlüğüne sahip. Tasarımcılar, kaynaklardan ödün vermeden moda tasarım yazılımını kullanarak desenlerle deneyler yapabilirler. Tasarımcılar hayal gücünü kullanarak istedikleri modelde, renklerde ve dokularda giysiler üretebilirler.
Dijital modanın dijital giysileri tabii ki fiziksel dünyanın günlük giyim ihtiyaçlarını karşılamıyor ancak bir giysiyi sadece sosyal medyada fotoğrafını paylaşmak için satın almanın önüne geçmek konusunda harika bir alternatif. Z kuşağı dijital yerliler olarak anılıyor. Gençlerin penceresi dijital ekranlar. Akıllı telefon ve tabletler ile internete bağlı doğan bir neslin tüketim tercihlerini sosyal medya görünürlüğü doğrudan şekillendiriyor. Genç nesil sanal giysilere bilgisayar oyunlarından aşina ve oyunlarda avatarlarının dış görünüşleri için para harcamak son derece olağan, dijital giysileri benimseyeceklerdir. Dijital moda herkes için erişilebilir olmalıdır. Bu, gelirleri veya teknoloji becerileri ne olursa olsun herkesin kullanabileceği kullanıcı dostu uygulamalar ve platformlar sayesinde mümkün olabilir. Dijital giysiler talebe göre üretilebilme imkanına sahip bu sayede aşırı üretim de ortadan kaldırılabilir. 3D modellerin sergilenmesi, arttırılmış gerçeklik denemeleri ve sanal defileler bu alanda öncü rol oynamakta.
Dijital giysiler ile yenilik yaratma duygusu sürdürülebilir giyim alanına ilgi duyan tasarımcılar ve tüketiciler arasında bilinçli bir giyim trendi yaratacaktır. Fiziksel dünyamızdaki eko-etiketli sürdürülebilir kumaşları dijital prototiplemeyle birleştirmenin moda ürünlerin atıklarını azaltacağı öngörülebilir.
İngiliz matematikçi Clive Humby 2006 yılında “Veri yeni petroldür” demişti. Yaklaşık yirmi yıl sonra veri, çağımızın en değerli ticari kaynağı haline geldi. Neyse ki veri, petrol gibi tükenebilen veya kirliliğe neden olabilen sınırlı bir kaynak değil. Tamamen veriden oluşan dijital giysiler, bilgi ve iletişim teknolojileriyle sürekli yeniden şekillenen yakın geleceğimizin teknolojik ilerlemesini temsil etmekte. Nihai ürün olarak dijital giysilerin bilgisayarlar ve kodlar aracılığıyla üretimi, sıfır atık, maliyet etkinliği ve sınırsız yaratıcı özgürlük gibi çeşitli avantajları vardır. Dijital giysilerin ortaya çıkışı, modanın evriminde geleneksel tekstil hammaddelerinin kullanılmasını gerektirmeyen yeni bir aşamayı temsil etmektedir. Dijital moda ürünleri, hızlı moda endüstrisinin tüketim odaklı kültürüne bir alternatif sunabilir.
Dr. Öğretim Üyesi
Gözde YETMEN