Bir Başkan, Bir İhmal, Bir Utanç..

Bu ülkede bir insanın ölmesi için kurşun gerekmiyor. Bazen bir havuz motorunun arızalı olması yeterli oluyor. Bazen bir kaçak akım rölesinin eksikliği... Bazen kablolardaki nem, bazen pas içindeki metal aksam… Bazen sadece "idare eder" kültürü, "bir şey olmaz" rehaveti...
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i toprağa verdi bu ülke. Hem de çok erken. Hem de çok trajik.
O sadece bir elektrik kaçağına değil; bu ülkenin çürümüş ihale sistemine, denetimsizliğe, göstermelik kontrollerin yarattığı ölümcül tuzağa kurban gitti.
Rapor ortada:
Havuz pompa motoru arızalı.
Kaçak akım rölesi ana girişte yok.
Bütün metal aksam paslı.
Kablolar su ve nem içinde.
Enerji odasındaki röle arızalı.
Odanın havuza mesafesi standart dışı.
Soru şu: Bu kadar ihmal nasıl olur? Bu ülkenin her şantiyesinde, her okulunda, her belediyesinde bu denetimsizlik niye hâlâ kol geziyor? Neden hep "bir gün bir şey olur" korkusuyla yaşıyoruz?
Ama acı burada da bitmedi.
Ferdi Zeyrek'in cenazesi daha kalkmadan, mezarı kazılmadan, bu ülkenin utanç sayfası olan bir gazete yine devreye girdi: Akit Gazetesi.
Ne yaptılar?
Manisa halkının seçtiği belediye başkanını ölümünden hemen sonra karaladılar. İftira attılar. Kin kustular. Alay ettiler. Ölüye dil uzattılar.
Bir gazetecinin, bir insanın sahip olması gereken asgari vicdan bile kalmamış sayfalarında. Ne ahlak, ne insaf, ne iz’an... Ferdi Zeyrek’i karalarken neyi hedefledikleri çok açık: Bu adam belediyeyi soyanların hortumunu kesmişti. Yandaş ihaleleri iptal etmişti. Lüks makam araçlarını satmış, tasarruf etmiş, borçları kapatmıştı.
Bunlar affedilir mi? Tabii ki hayır! Akit gibiler için bu suçların cezası ölümden sonra bile bitmez.
O yüzden manşet attılar. O yüzden karikatür çizdiler. O yüzden kinlerini sayfalara döktüler.
Ama bilsinler ki Manisa halkı bu kirli kalemlere inat, Ferdi Zeyrek’i baş tacı yapacak. Onu iyilikle, dürüstlükle, cesaretle hatırlayacak.
Çünkü o çok kısa sürede Manisa’yı ayağa kaldırmıştı. Borç batağındaki belediyeyi düzlüğe çıkarmıştı. Tasarruf etmişti. Halkçı projeler üretmişti. Manisa halkının gönlünü kazanmıştı. Ve daha yapacak çok işi vardı. Ama Türkiye’nin o değişmeyen kaderi yine işledi: Çalışkan bir insan, göz göre göre gelen bir ihmale kurban gitti.
Ne yazık ki bu ülkede insanlar ihmal yüzünden ölüyor.
Asansör boşluklarında…
Çöken viyadüklerde…
Kilitli yangın merdivenlerinde…
Göçen maden ocaklarında…
Depremde çöken binalarda…
Ve şimdi de bir yüzme havuzunda.
Bu bir kaza değil. Bu bir ihmal cinayeti. Hepimizin başına gelebilecek Türkiye gerçeği.
Ama bilinsin ki Ferdi Zeyrek unutulmayacak. Onun dürüstlüğü, cesareti, adaleti Manisa sokaklarında, meydanlarında yaşamaya devam edecek.
Akit gibi gazetelerin kirli manşetleri değil; Manisa halkının temiz vicdanı kazanacak.
Işıklar içinde uyu Ferdi Zeyrek...
Bu topraklara hak, adalet ve vicdan ne zaman geri döner bilinmez... Ama senin mücadelen, bu halkın hafızasında sonsuza kadar yaşayacak.