Hastanelerde yaşanan sahte tıbbi ürün skandalı, sağlık sektörünü derinden sarsarak büyük bir krize yol açtı. Son dönemde gözler, İstanbul'daki Yenidoğan çetesi ve Muğla'daki radyoaktif ürün skandallarının ardından, bir kez daha sahte tıbbi ürünlere çevrildi. Yapılan detaylı incelemeler, bazı hastanelerde, gerçek olmayan tıbbi ürünlerin kullanıldığını ortaya koydu. Sağlık Bakanlığı, bu gelişmeler ışığında acil önlemler alınmasını istedi ve sahte ürünlerin acilen imha edilmesi ile birlikte bu ürünleri kullanan hasta sayısının tespit edilerek yetkililere bildirilmesini talep etti.
Ürünlerin Asıl Kaynağına Erişmek
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün yaptığı açıklamalara göre, Legacy Biyoteknoloji şirketi tarafından ABD’deki bir doku merkezinden ithal edildiği belirtilen bazı ürünlerin sahte olduğu anlaşılmıştır. Bu ürünler, ortopedi ve diş tedavisinde kullanılmakta olup aslında Amerika'dan gelmemektedir. Yetkililerin yaptığı incelemeler, bu sahte ürünlerin içerdikleri bilgiler ile üzerindeki etiketlerin uyuşmadığını, üzerinde barkod ve sterilizasyon numaralarının bulunmadığını ortaya koymuştur. Sağlık Bakanlığı, bu durumun halk sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı ve bu ürünlerin hangi koşullarda üretildiği ve paketlendiği konusunda bilgi panyasa sağlayamadı. Ayrıca, Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan incelemelerde, Pinnacle marka ürünlerin herhangi bir ithalat kaydına sahip olmadığı da doğrulandı. Bu skandal, sağlık hizmetlerine olan güveni zedeleyerek hastaların durumunu tehlikeye atmıştır.
Sahte Ürünlerin İmha Süreci
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, konuya ilişkin tüm sağlık kurumlarına acil önlemler almaları gerektiğini bildirmiştir. Kamu ve özel hastaneler, diş sağlığı merkezleri ve diğer sağlık kuruluşlarında sahte ürünlerin kullanımının engellenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu kapsamda, bu ürünlerin piyasadan toplatılarak imha edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hastaneler, bu ürünleri kullanan hastaları tespit etmekle mükellef kılınmış ve hasta bilgilerinin Sağlık Bakanlığı’na bildirilmesi istendi. Bu durum, sağlık sektöründeki denetim mekanizmalarının sorgulanmasına neden olurken, bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için gereken tedbirlerin acilen alınması gerektiği vurgulanmıştır.
Sağlık Riskleri ve Yasal Süreçler
Türk Tabipleri Birliği eski Başkanı ve ortopedi-travmatoloji uzmanı Prof.Dr. Sinan Adıyaman, olayın ciddiyetine dikkat çekerek sahte tıbbi ürünlerin hastalar için büyük riskler taşıdığını belirtmiştir. Enfeksiyon riskinin yanı sıra, bu ürünlerin kullanımı sonucu Hepatit gibi viral hastalıkların da hastalara geçme riski olduğunu söylemiştir. Adıyaman, bu tür durumların asla göz ardı edilemeyeceğini ve bunu yapanların cinayete teşebbüsten tutuklanması gerektiği yönündeki görüşlerini dile getirmiştir. Sağlık bakanlığı tarafından alınacak doğru önlemler, hem hastaların güvenliğini sağlamak hem de sağlık sektöründeki güveni tesis etmek açısından büyük önem arz etmektedir.
