Ege Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yusuf Bayrakcı, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla birlikte yılanların daha serin ve gölgeli alanlara yöneldiklerini; duvar dipleri, bodrum katları, odun ve moloz yığınları, çimenlikler, taşlık zeminler gibi alanlarda daha sık görülmeye başladığını söyledi.
Yaz aylarının gelmesiyle hava sıcaklıkları hızla yükselmeye başladı. Doğa ve tüm canlıların uyanmaya başladığı bu dönemde, sürüngenler de soğukkanlı canlılar oldukları için havaların ısınması ile daha aktif bir döneme giriyorlar. Özellikle insanların yaşadığı alanlarda görüldüğünde bazen korku ve paniğe sebep olabilen yılanların aslında daha yakından tanındığında zararsız olduklarını biliniyor.
“Artan sıcaklıkla birlikte gölgeli alanlara yöneliyorlar”
Doç. Dr. Yusuf Bayrakcı, “Tarım faaliyetleri, yapılaşma ve yol çalışmaları gibi nedenlerle yılanların doğal yaşam alanları daralabiliyor. Bu durum, hayvanları daha çok insanla iç içe yaşamaya itiyor. Kentsel alanların yakınında bu şekilde yaşam alanları daralan yılanlar gündüz saatlerinde artan sıcaklıkla birlikte, daha serin ve gölgeli alanlara yönelmek istiyor. Duvar dipleri, bodrum katları, odun ve moloz yığınları, sulanan çimenlikler, taşlık zeminler bu hayvanlar için adeta doğal sığınaklar haline geliyor. Bu tür alanların kontrolsüz bırakılması, yılanların yerleşim yerlerine daha kolay girmesine yol açıyor.” dedi.
“Yılanların büyük bir çoğunluğu zararsız”
Yılanların birçoğunun zararsız olduğunu, görüldüğünde paniğe kapılmadan sakin davranılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Yusuf Bayrakcı, “Yılanlarla karşılaşan vatandaşlar yılanların büyük bir çoğunluğunun zararsız olduğunu aklında tutarak paniğe kapılmadan sakin olmalı, mümkünse hayvana yaklaşmamalı, bu konu ile ilgilenen yetkililere haber vermeli ve yerleşim yerine giren yılanların doğal yaşam alanlarına güvenli bir şekilde nakledilmesi için destek vermelidirler. Unutmayalım ki her canlı gibi yılanların da doğada bir rolü ve yaşama hakkı bulunmaktadır. Bu yüzden onlara karşı bilinçli ve dikkatli yaklaşmak, asla hayvanlara zarar verecek bir yöntem uygulamamak hem insan hem hayvan güvenliği açısından en doğru yoldur” diye konuştu.
