Baharın gelişini müjdeleyen Nevruz Bayramı, Anadolu ve Orta Asya ülkelerinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Nevruz Bayramı, Ege Üniversitesi(EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen etkinlikle coşkuyla kutlandı. Türk kültürünün tüm renkleriyle yansıtıldığı etkinliğe; EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Abdullah Temizkan, senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Günün anlam ve önemine dair konuşan Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Tabiat, muhteşem bir dengeyle, dönüşümle her sene kendisini yeniliyor. Bizlere de; yenilenmeyi, tazelenmeyi, ahenk içinde bir arada olmanın güzelliklerini hatırlatıyor. Sibirya’dan Balkanlara baharın gelişi, yeniden canlanışı bir bayram olarak kutlanıyor. Esasında Nevruz, baharın gelişinin kutlanması ama bu bayram bir kültürel birikimi de ifade ediyor. Dolayısıyla bu kültürel birikim bizim ortak değerlerimizi de ifade ediyor. Bu açıdan bakıldığında da son derece kıymetli bir gün. Nevruzunuz kutlu olsun” dedi.
“Bugün, Türk Dünyasının kalbi birlikte atıyor”
Nevruz kutlamalarına dair bilgi veren Prof. Dr. Abdullah Temizkan, “Balkanlardan Tanrı Dağları’na kadar uzanan muazzam sahaya yayılmış Türk Boyları; Özbekler, Kırgızlar, Başkurtlar, Kaşkaylar, Irak ve Suriye Türkmenleri, Nogaylar, Azerbaycan Türkleri, Kazan Tatarları, Karaçay-Malkar Türkleri ve adını sayamadığım daha nice Türk uruğları, 21 Mart’ı ‘yeni gün’, ‘novruz’ veya ‘nevruz’ adlarıyla kutlarlar. Bugün; kışın ağır şartlarından kurtuluşu, tabiatın canlanışını, yeni bir yılın umudunu, bereketini ve coşkuyu temsil eder. Bugün düşmanların zulmünden kurtulan az sayıda Türk’ün, Ergenekon’da çoğalıp artık oraya sığmayınca güçlenip tertiplenip demirden dağları eriterek, yeri göğü titreterek yağız yeryüzüne dağıldığı, sancak yükseltip bir kıtadan diğer kıtaya dizgin boşalttığı gündür. O kutlu günün hatırasına Türk kağanları ve beyleri çekiç vurup örs üstüne demir dövdüler. Bugün de Türk boyları, at boyuna düşüp yarışır, güzel elbiseler giyinip en güzel yemeklerini pişirir, ikram eder. Yetimin karnını doyurur, yüzünü güldürür, yer içerler. Yumurtalar tokuşturulur, topaçlar çevrilir, aşık atılır. Kadını, erkeği, yaşlısı, çocuğu birbirine güven tazeler, tebessüm eder. Kırgınlıklar, dargınlıklar giderilir. Bugün, Türk Dünyasının kalbi birlikte atıyor. Biz de değerli misafirlerimizle bugünü aynı ruhla kutlamanın mutluluğunu yaşıyor ve paylaşıyoruz. Nevruzunuz, yeni gün bayramınız kutlu olsun” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından; Türk Dünyası ülkeleri tanıtım stantları ve ıhlamur atölyesi gezildi. Geleneksel Türk çocuk oyunları oynandı. Tahta baskı, topaç çevirme, demir dövme gibi etkinliklerle Türk kültürünün gelenekleri yaşatıldı. Geleneksel ateş üzerinden atlama etkinliği gerçekleştirildi.
Etkinliklerin sonunda “Altaylardan Tuna’ya Nevruz” sergisinin açılışı yapıldı. Sergide Kültür Bakanlığı Çini sanatçısı Almula İdil Keskin, minyatür sanatçısı Selin Uğur Fidancı ve Grafik sanatçısı ve ressam Ufuk Alkan’ın birbirinden güzel eserleri katılımcılar tarafından gezilerek hayranlık içinde incelendi.
