İzmir’deki barajlarda yaşanan su seviyesi düşüşü, 11 Şubat 2025 itibariyle ciddi bir tehlike arz ediyor. Barajlardaki suyun hızla azalması, hem içme suyu temini hem de tarımsal sulama açısından büyük bir risk oluşturuyor. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), Ürkmez Barajı’ndaki %27’lik doluluk oranının şehre su temini açısından yeterli olmayacağını ve bu durumun ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti.
Ürkmez Barajı’ndaki Alarm Verici Düşüş
Ürkmez Barajı, İzmir’in önemli su kaynaklarından biri olmasına rağmen, %27’lik bir doluluk oranı ile büyük bir tehdit altına girdi. Bu oran, İzmir’in su ihtiyacını karşılayacak seviyenin çok altında bulunuyor. Yüksek oranda su kaybının yaşandığı baraj, özellikle yaz aylarında su seviyesinin daha da düşmesiyle içme suyu temininde büyük sıkıntılar yaşanmasına neden olabilir.

Diğer Barajlarda Durum Nedir?
İzmir’in diğer barajlarında da su seviyelerindeki azalma dikkat çekiyor. Balçova Barajı’nda %35,95, Gördes Barajı’nda ise %6,13 gibi alarm verici oranlar tespit edilmiş durumda. Gördes Barajı, adeta kuraklık tehlikesinin eşiğine gelmişken, Balçova Barajı’nın durumu da bölgedeki su ihtiyacı için yeterli olmayacak seviyeye ulaşmış durumda. Tahtalı Barajı da %14,70’lik doluluk oranıyla su krizinin İzmir’de her an kapıda olduğunun sinyallerini veriyor.
Tarımsal Sulama ve Sanayi Üzerindeki Etkiler
Barajlardaki su seviyelerindeki bu ciddi düşüş, yalnızca içme suyu temini için değil, aynı zamanda İzmir’in tarımsal üretim ve sanayi faaliyetleri için de tehdit oluşturuyor. Tarım sektöründe, sulama suyu ihtiyacı yaz aylarında azalacak ve bu durum üretim kayıplarına yol açabilir. Tarım alanlarında kullanılacak suyun azalması, özellikle yaz aylarında tarlaların susuz kalmasına, verimin düşmesine neden olabilir. Aynı zamanda sanayi tesislerinin su ihtiyacı da bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Su ihtiyacı yüksek olan fabrikalar, üretim kapasitesinde kısıtlamalarla karşılaşabilir.
Çözüm İçin Atılacak Adımlar ve Su Tasarrufu Çağrısı
İZSU, barajlardaki su seviyelerinin kritik düzeylere inmesiyle birlikte, su tasarrufu konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Yetkililer, İzmir halkından su tüketiminin azaltılmasını ve yağışların beklenmesini talep ediyor. Su tüketiminin kısıtlanması, özellikle sanayi ve tarım sektörlerinde alınacak önlemlerle birlikte büyük önem taşıyor. İZSU, barajlardaki su seviyelerinin tehlikeli seviyelere ulaşmaması için daha sürdürülebilir su yönetimi çözümleri geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. İzmir halkının da bu süreçte su kaynaklarını verimli kullanmak adına üzerine düşeni yapması, olası bir su krizinin önüne geçilmesi açısından kritik bir adım olacak.
İzmir’in Geleceği İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi
İzmir, her geçen gün artan nüfusuyla birlikte su kaynaklarını daha verimli kullanmak zorunda. Barajlardaki su seviyelerindeki hızlı düşüş, gelecekteki su krizinin habercisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunu çözmek adına yerel yönetimler ve İZSU, sürdürülebilir su yönetimi uygulamaları geliştirmek zorunda. İzmir’de su tasarrufu bilincinin artırılması, toplumsal bir sorun haline gelmeden önce önemli bir adım olacaktır.