Yetki Olmazsa Temizlik de Olmaz
Tugay’a göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi elinden geleni yapıyor. Ancak denetim ve ceza kesme yetkisinin belediyeye verilmemesi, körfezin tam anlamıyla temizlenmesini imkânsız hale getiriyor. Bakanlık, belediyenin yetki başvurusunu reddetmiş. Tugay, “Gediz Nehri, sanayi kuruluşları ve yük gemileri gibi kirlilik kaynakları durdurulmadıkça körfez istediğimiz seviyeye gelmez,” diyerek, çözüm için bakanlığın müdahalesinin şart olduğunu belirtiyor.
Bakanlık Görevini Yapmıyor
Tugay’ın açıklamalarına göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yalnızca İzmir’de değil, ülke genelinde çevre sorunlarına duyarsız kalıyor. Marmara’daki müsilaj, Ergene’nin kirliliği ve Sivas’taki siyanür felaketine atıfta bulunarak, “Bakanlık görevini yerine getirmiyor,” dedi. İzmir’in sorunlarına çözüm bulmak yerine, merkezi hükümetin İzmir’i yalnız bıraktığını vurguladı.
Körfez Temizliği Siyasete Kurban mı?
Tugay, bakanlığın yetki paylaşmamasını iki ihtimale bağladı: ya uygunsuz davranan birilerini koruyorlar, ya da körfezin kirli kalmasından siyasi bir rant elde etmeyi umuyorlar. “Mantığa uymuyor ama söylemek zorundayım,” diyen Tugay, bu durumun İzmir halkını mağdur ettiğini açıkça ifade etti.
"Bakanlık Görevini Yapmazsa Kamuoyu ile Paylaşırız"
Tugay, yetki verilmediği sürece körfezdeki her sorun için bakanlığı kamuoyuna şikâyet edeceğini belirtti. “Biz üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz, ancak bakanlık bu ciddiyetsiz tavrını sürdürürse kirlilik devam edecek,” dedi. İzmir’in bu süreçte yalnız kalacağını bildiğini de sözlerine ekledi.
İzmir’in Duruşu
İzmir Körfezi’nin temizliği, yalnızca bir çevre sorunu değil, aynı zamanda İzmir’in karakterine dair bir mesele. Bu şehir, tarih boyunca olduğu gibi bugün de kirliliğe, ihmale ve siyasi oyunlara karşı başı dik bir duruş sergiliyor. Ama mesele şu: Bakanlık ve merkezi hükümet bu duruşu görebilecek mi? Göremezse İzmir, bu meseleyi kendi başına çözmek zorunda kalacak gibi görünüyor.