İzmir Ticaret Odası (İZTO) Ocak ayı olağan meclis toplantısı, İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz'ın başkanlığında gerçekleşti. Toplantıya, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve çok sayıda meclis üyesi katıldı. Toplantıda, 2024 yılına dair ekonomik gelişmeler ve İzmir’in ekonomik durumu masaya yatırıldı. İZTO Meclis Salonunda yapılan toplantıda, Türkiye ekonomisinin önemli göstergeleri değerlendirildi ve enflasyonun düşürülmesi için atılması gereken adımlar tartışıldı.
Özgener: “İzmir, Büyükşehirler Arasında Gelir Eşitsizliğinde Daha İyi Bir Konumda”
Toplantıda konuşan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir’in gelir eşitsizliği açısından büyükşehirler arasında daha iyi bir noktada olduğunu belirtti. İzmir’in, orta kesimin daha fazla olduğu bir şehir olduğuna dikkat çeken Özgener, bu durumun şehri farklı kılan önemli bir özellik olduğunu söyledi. Özgener, “İzmir’de gelir dağılımı, diğer büyükşehirlere göre daha eşit bir şekilde dağılmakta. Bu da orta sınıfın güçlü olduğunu ve şehrin daha dengeli bir ekonomik yapıya sahip olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Enflasyonun Düşürülmesi İçin Kritik Adımlar: “Hizmet Sektörü Fiyatları Düşmeli”
Ekonomik istikrar için enflasyonun düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Özgener, enflasyonun en fazla hizmet sektöründeki fiyat artışlarıyla ilgili olduğunu ifade etti. Özellikle, farklı firmaların aynı hizmete çok farklı fiyatlar sunduğunu belirten Özgener, bunun fiyat istikrarı ve makro ekonomik dengeyi olumsuz etkilediğini dile getirdi. TÜİK verilerine göre, son bir yıl içerisinde bazı hizmet kalemlerinde ciddi fiyat artışları yaşandığını belirten Özgener, özellikle konut sigortası gibi kalemlerde yüzde 153 oranında bir artış gözlendiğini, ayakta sağlık hizmetlerinin ise yüzde 7 oranında arttığını belirtti.
Özgener, enflasyonun düşürülmesi için, hizmet sektöründe fiyat artışlarının yüzde 30’un altına inmesi gerektiğini söyledi. “Hizmet sektöründe fiyatların düzenlenmesi, hem kamuda hem de özel sektörde fiyat artışlarını sınırlayarak, alım gücünün korunmasına yardımcı olacaktır” diyen Özgener, fiyatlama alışkanlıklarının uzun zamandır bozulduğunu ve bunun düzeltilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Merkez Bankası’nın Faiz Kararları ve Enflasyon Beklentisi
Merkez Bankası’nın politika faizindeki 250 baz puanlık indirime de değinen Mahmut Özgener, bu gelişmenin enflasyon üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Özgener, “Merkez Bankası'nın faiz indirimi ile birlikte, enflasyonun Ocak ayında bir miktar artmasını, ancak sonrasında tekrar düşüşe geçmesini bekliyoruz” dedi. Özgener, Merkez Bankası’nın Mart ayında yapılacak bir sonraki toplantısına kadar veriye bağlı olarak hareket edeceğini tahmin ettiklerini belirtti. Ayrıca, yıl sonunda politika faizinin yüzde 30 seviyelerine çekilmesinin beklendiğini ifade etti.
İzmir’de Orta Sınıf Güçlü: “Gelir Eşitsizliği İyileşiyor”
Özgener, İzmir’in gelir eşitsizliği açısından iyi bir noktada olduğunun altını çizerek, şehre özgü ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. İzmir’in, Türkiye’de gelir dağılımının daha dengeli olduğu büyükşehirlerden biri olduğuna vurgu yapan Özgener, bu durumun şehrin ekonomik yapısını olumlu şekilde etkilediğini söyledi. İzmir’in, en zengin yüzde 20’lik kesimin gelirden aldığı payın 47,1 olduğunu ve bunun, büyükşehirler arasında en düşük oranlardan biri olduğunu belirtti. Özgener, “İzmir’de orta kesim daha fazla ve gelir eşitsizliği azalmış durumda” şeklinde konuştu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılı itibariyle gelir eşitsizliğinde küçük bir iyileşme gözlendiğini belirten Özgener, İzmir’in bu konuda daha iyi bir konumda olduğunu söyledi. Gelir eşitsizliği ölçütlerinden biri olan Gini katsayısının 2024’te düştüğünü ifade eden Özgener, bunun ekonomiye olumlu etkiler yaratacağını kaydetti.
2024 Yılında Beklentiler ve Ekonomik Öngörüler
2024 yılına dair genel ekonomik beklentilerle ilgili de konuşan Mahmut Özgener, sanayi, hizmetler ve inşaat sektörlerinde dördüncü çeyrekte toparlanma sinyalleri gözlendiğini belirtti. Ancak sanayi alt sektörlerinde büyüme dengesiz bir seyir izlediğini dile getirdi. Özellikle kimya, ana metal, metal eşya ve gıda sektörlerinde dipten dönüş sinyalleri olduğu ve bu sektörlerde bir toparlanma yaşanabileceği ifade edildi. Ayrıca, kredilerde ve kredi kartı büyümesinde artış görüldüğünü, 2025’in ilk çeyreğinde yurt içi finansman koşullarının daha da gevşeyeceğini öngördü.