Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Cumhurbaşkanı’na doğrudan taleplerini iletmek amacıyla planladığı yürüyüş öncesinde konfederasyonun genel merkezi polis tarafından ablukaya alındı. Tüm Yerel Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Devrim Onur Erdağ, yaşananları “Emekçilere karşı yürütülen yıldırma ve sindirme politikalarının somut göstergesi” sözleriyle değerlendirerek, “Hiçbir ablukâ, hiçbir barikat ve baskı, emekçinin hak arayışını engelleyemez” dedi.
HAK ARAYIŞI ENGELLENEMEZ
Erdağ yaptığı basın açıklamasında, “Emekçilerimizin haklı mücadelesini Cumhurbaşkanı’na doğrudan iletmek amacıyla gerçekleştirmeyi planladığımız yürüyüş öncesinde Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu genel merkezimiz polis ablukasına alınmıştır. Bu uygulama, emekçilere karşı yürütülen yıldırma ve sindirme politikalarının somut bir göstergesidir. Ancak bilinmelidir ki; hiçbir ablukâ, hiçbir barikat ve baskı, emekçinin hak arayışını engelleyemez. Kamu emekçileri yıllardır hak ettikleri değeri görememekte, emeklerinin karşılığını alamamakta ve toplu iş sözleşmesi süreçlerinde sürekli görmezden gelinmektedir. Zam oranları, özlük hakları, çalışma koşulları gibi temel taleplerimiz defalarca masada yalnız bırakılmış, taleplerimiz dikkate alınmamıştır. Asıl sorun zam oranları değil; milyonlarca emekçinin temsiliyetsizliğidir. Tok, açın halinden anlamaz” dedi.
ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
Yaşanan polis ablukasının, halkın ve emekçilerin haklı mücadelesini bastırmaya yönelik bir girişim olarak değerlendiren Erdağ, “Ancak biz, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak bir kez daha sesleniyoruz…Emekçinin sesi susturulamaz! Haklarımızı savunmak, adalet ve eşitlik talebimizi dile getirmek suç değildir. Aksine, bu mücadele toplumsal vicdanın ve demokrasi bilincinin bir gereğidir.
Bu yürüyüş, sadece bir protesto eylemi değil; milyonlarca kamu emekçisinin biriken öfkesinin, hak arama iradesinin ve direncinin sembolüdür. Baskılar, ablukalar ve engellemeler bizleri yıldırmak bir yana, kararlılığımızı daha da güçlendirmektedir. Tüm kamu emekçilerini, haklarına sahip çıkmaya, adaletsizliğe sessiz kalmamaya ve bu yürüyüşe destek vermeye davet ediyoruz. Bu mücadele, sadece bugün değil; yarınlarımız için de hayati öneme sahiptir. Unutulmamalıdır ki; emekçinin hakkına dokunan, emekçinin iradesine karşı duran, toplumsal adaletin ve eşitliğin karşısında durmaktadır. Bizler, haklı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
