İZMİR HABERLERİ
İzmir
Açık
34°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
İZMİR
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Ara
MENÜ
İzmir Haberleri Siyaset İzmir'de sendika yöneticilerine yönelik tutuklamalar protesto edildi

İzmir'de sendika yöneticilerine yönelik tutuklamalar protesto edildi

3 Dakika
Okunma Süresi
Haberleri

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolarda 8 Nolu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve İzmir 3 Nolu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Mine Bilir 'Cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla tutuklandılar.

DİSK İzmir bugün Alsancak'ta tutuklama kararlarına karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

AÇIKLAMADA ŞU İFADELERE YER VERİLDİ:

“DEMOKRASİ MÜCADELESİNE GÖZ DAĞIDIR”

Basın açıklamasını okuyan DİSK Genel İş Örgütlenme Dairesi Başkanı Ali Haydar Kaya, “Bu tutuklama sadece iki sendika yöneticisine değil, doğrudan sendikal hak ve özgürlüklere, ifade özgürlüğüne ve emek demokrasi mücadelesine yönelmiş açık bir gözdağıdır. Bu hukuksuz uygulama, ülkeyi yönetenlerin kendilerinden farklı düşünenleri bastırma ve örgütlü mücadeleyi sindirme çabalarının yeni bir örneğidir. Genel-İş Sendikası, tarihi boyunca yalnızca ekmek ve ücret için değil; adalet, eşitlik, özgürlük ve demokrasi için mücadele etmiştir. 19 Mart sonrası artan baskılar, yargının siyasallaşması ve toplumsal muhalefetin hedef haline getirilmesi karşısında sendikamız demokrasi için sesini yükseltmeye devam etmiştir. Bugün yaşananlar, bu direngen duruşun cezalandırılmasıdır. Arkadaşlarımızın talebi yalnızca adalet ve demokrasi olmuştur. İfade ettikleri düşünceler Anayasa’nın ve uluslararası sözleşmelerin tanıdığı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak siyasi iktidar, bu temel hakları dahi yok saymakta; muhalif olanı, örgütlü olanı cezalandırmak istemektedir.” dedi.

“BU BİR POLİTİKA ÜRÜNÜDÜR”

Kaya ortada kaçma şüphesinin olmadığını belirterek, “12 yaşındaki kız çocuğuna tek başına bakmakla yükümlü olan Mine Bilir tutuklanmıştır. Bir çocuğun annesinden ayrı büyümesi, en temel insan hakkının ihlalidir. Bugün siyasi nedenlerle tutuklanan arkadaşlarımız, aynı zamanda annedir, evlattır, kardeştir ve toplumun vicdanıdır. Siyasi fikirleri, hak talepleri ya da barışçıl eylemleri nedeniyle özgürlüğünden mahrum bırakılan arkadaşlarımız, sadece kendileri değil, çocuklarıyla birlikte cezalandırılmaktadır. Kadınlar, çocukları için daha adil ve özgür bir gelecek inşa etme arzusuyla seslerini yükseltirken buna şiddetle ve cezayla karşılık verilmesi geleceğimizin de cezalandırılması anlamını taşır. Hukuk, bir sindirme aracı değil, adaletin güvencesi olmalıdır. Delil karartma ihtimali ve kaçma şüphesi yokken Deniz Şahin Gümüştekin tutuklanmıştır. Biz biliyoruz: Bu bir tesadüf değildir, bu bir politikanın ürünüdür.
Bu olsa olsa Şube Başkanımızın kadın olması ve bir kadın olarak itiraz etmesiyle ilgilidir.” ifadelerine yer verdi.

“DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMA” ÇAĞRISI

Açıklamanın devamında ise şu sözlere yer verildi:

“Kadınların iş yerinde, alanlarda, hak mücadelelerinde aktif olmaları, emekten yana, eşit ve özgür bir toplum için mücadeleleri bastırılmaya çalışılıyor. Bu bir yargı kararı değil, bu bir siyasi mesajdır. “Kadınlar susmalı, geri durmalı, boyun eğmeli” diyen zihniyetin yargı eliyle verdiği bir gözdağıdır. Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşleri kapsamında hakkını kullanan, düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğünü kullanan Şube Başkanımız ve temsilcimizin tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Bu hukuksuzluk, yalnızca Genel-İş’e değil; tüm emekçilere, sendikalara, demokratik kamuoyuna verilmek istenen bir gözdağıdır. Ama bilinmelidir ki; bu baskılara boyun eğmeyeceğiz. Genel-İş Sendikası olarak hukuka aykırı bir biçimde tutuklanan yöneticilerimizin yanındayız. Bu hukuksuzluklar sendikal hak ve özgürlüklere yönelik müdahaledir.  Çağrımızdır; Bu karanlık düzeni, birlikte dayanışmayla aşacağız. Demokrasiyi, adaleti ve özgürlüğü savunmak, hepimizin görevidir. Tüm kamuoyunu, demokrasiye, hukuka ve sendikal haklara sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *