Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin 2025 yılındaki ilk oturumunda, CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen ve CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan önemli görevlerle seçildiler. Gökçen, AİHM Yargıç Belirleme Komitesi'ne seçilirken, Tan, Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi. Gökçen, oturumda Gazze'deki insani kriz ve göçmen politikalarıyla ilgili sert eleştirilerde bulundu.
Avrupa Konseyi'nde Türk Heyeti'ne CHP'li Vekiller Damgasını Vurdu
2025 yılının ilk oturumunda, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’ne (AKPM) seçilen Türk heyetinde CHP’nin etkili isimleri yer aldı. CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Avrupa Konseyi’ne olan katılımını önemli bir görevle taçlandırarak, AİHM Yargıç Belirleme Komitesi’ne seçildi. Bu görev, Gökçen’in uluslararası platformlarda hukuk ve insan hakları alanındaki yetkinliğini pekiştirirken, Türk milletvekillerinin Avrupa’daki etkisini artırma adına kayda değer bir adım oldu.
Aynı oturumda CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu Başkan Yardımcılığı görevine seçildi. Tan’ın bu göreve getirilmesi, Avrupa’daki sosyalist ve demokratik çizgideki ülkelerle güçlü bir iş birliği zeminini daha da sağlamlaştırmayı amaçlıyor.

Gökçen, Gazze Krizine Sert Tepki Gösterdi
Oturumda yaptığı konuşmalarla dikkat çeken Gökçen, Gazze’deki insani durumu eleştirerek İsrail’in uygulamalarını şiddetle kınadı. İsrail’in “terörle mücadele” adı altında sivil halka ve özellikle çocuklara yönelik uyguladığı şiddeti sert bir şekilde eleştiren Gökçen, “İsrail, 'terörle mücadele ediyorum' diyor, ancak bu söylem, on binlerce masum insanın öldürülmesini meşrulaştırmak için bir bahaneye dönüşmüş durumda. İnsancıl hukuk, kimin ilk saldırdığına bakmaz. Çocukların öldürülmesi, meşru müdafaa olamaz” diyerek uluslararası hukukun ve insan haklarının çiğnendiğini vurguladı. Gökçen, Gazze’de yaşananların yalnızca 7 Ekim’den itibaren başlamadığını, bu olayların çok daha derin ve uzun bir tarihe dayandığını belirterek, İsrail’in uluslararası alandaki sorumluluklarını hatırlattı.
Avrupa'nın Göçmen Politikalarına Eleştiri: İnsan Hakları ve Sosyal Koşullar
Göçmenler ve Avrupa’nın demografik yapısına dair de açıklamalarda bulunan Gökçen, Avrupa’nın göçmenlere yaklaşımını eleştirdi. “Avrupa’nın göçmenlere yönelik politikaları, onları sadece tehdit olarak görmekten öteye gitmiyor” diyen Gökçen, bu politikanın Avrupa’nın insan hakları ve sosyal koşullara dair sorumluluklarından kaçmak adına geliştirildiğini söyledi. “Sınırda insan hakları ihlalleri yaşanırken, yalnızca finansal yardımların verilmesi ve göçmenlerin Avrupa sınırlarına sokulmaması için uğraşılması, insan haklarının sistematik bir şekilde göz ardı edilmesidir. Avrupa’nın bu tutumu, insana değer veren bir yaklaşım değildir” ifadelerini kullandı.
Demokrasi ve Geçmişin Işığında Bir Gelecek
Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ise, Gökçen demokrasiye dair önemli mesajlar verdi. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde, Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu adına yaptığı konuşmada, demokratik yurttaşlık anlayışını inşa etmenin sadece günümüzle sınırlı olmadığını belirterek, geçmişin de bu inşa sürecine dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. “Demokratik yurttaşlığı, yalnızca bugünden yarına kaygıyla değil, geçmişe özgüvenle bakarak inşa edebiliriz” diyen Gökçen, tarih eğitiminin yeniden düzenlenmesi gerektiğini savundu. Avrupa'nın geçmişte yaşadığı acıların ve demokrasiyi nasıl kazandığının genç kuşaklara doğru şekilde aktarılması gerektiğini belirten Gökçen, demokrasinin değerinin bilinmemesi durumunda kolayca kaybedilebileceğini vurguladı.