Aslanoğlu çağrısında “Kazanan-kaybeden" değil, halkın yararına çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemek zorundayız. İzmirlileri üzen eylemleri, bayram öncesi, el birliği ile sonlandırmalıyız.” ifadelerine kullandı. Aslanoğlu, çağrı metninin tamamında şu sözlere yer verdi;
Değerli Sendika Temsilcilerimiz ve Kıymetli Emekçi Kardeşlerimiz,
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, emeğin hakkını savunmak kadar, toplumsal uzlaşıyı sağlamanın da demokrasimizin temel yapı taşlarından biri olduğuna inanıyoruz. Bugün, İzmir’de yaşanan grev nedeniyle İzmirliler zarar görüyor, üzülüyor.
Değerli işçi kardeşlerim, İzmirlilerin daha fazla mağdur olmaması için sizleri diyaloga ve makul bir ortak paydada buluşmaya çağırıyoruz.
İşçi kardeşim çözüm diyalogdadır.
İşçilerin insan onuruna uygun yaşaması, sosyal devletin ve CHP’nin asla görmezden gelemeyeceği gerçeklerdir.
Ancak, kamu kaynaklarının sınırlılığı ve hizmetlerin kesintisiz sürdürülmesi zorunluluğu da belediyelerimizin somut gerçeğidir. Türkiye’de ki tüm belediyelerin içinde bulunduğu maddi durum, AKP iktidarının yerel yönetimleri yıpratmaya yönelik, hizmet ettirmemeye yönelik tutumları açıkça ortadır.
İşçiye 22.000 TL’yi hak gören, demokrasiye ağır darbeler vuran, adaleti sopa olarak kullanan AKP iktidarına karşı sendikalarımız ile birlikte eylem yapmalıyız.
"Kazanan-kaybeden" değil, "halkın yararına çözüm" odaklı bir yaklaşım benimsemek zorundayız.
Daha önce sendika ziyaretimde de belirttiğim gibi, "ya hep ya hiç" yaklaşımının uzun vadede işçiye zarar verdiğini biliyoruz.
Belediyemizin mali kapasitesini dikkate alan, kademeli ve sürdürülebilir bir artış modelini masaya getirin.
Toplumsal dayanışmayı zedeleyen sert söylemler yerine, CHP’li belediye başkanımızın uzattığı diyalog elini sıkmayı seçin.
Emin olun belediye başkanımız, partimizin geleneği olan "halkın yanında, emeğin yanında" tavrıyla hareket etmektedir. Bütçesini sonuna kadar zorladığını, zorlayacağını biliyoruz.
Unutmayın, çalışma barışını bozacak beyan ve konuşmalar onarılmaz yaralar açacaktır.
İşçileri, diğer işçiler ve yöneticiler ile karşı karşıya getirecek davranışlardan hep beraber kaçınmalıyız. Bu davranışlar sadece işçiye 22.000 TL ücreti hak ve reva gören AKP iktidarının işine yarar.
İzmirlileri üzen eylemleri, bayram öncesi, el birliği ile sonlandırmalıyız.
Sizleri İzmirlilerin sesini dinlemeye, uzlaşıya, diyaloga davet ediyorum.
