Ara
MENÜ
İzmir Haberleri Gündem Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret edip siyasi davalar hakkında konuştuğu Silivri'de önemli açıklamalar yaptı.

Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret edip siyasi davalar hakkında konuştuğu Silivri'de önemli açıklamalar yaptı.

CHP lideri Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve tutuklu partilileri ziyaretinin ardından, dava sürecinin siyasi ve hukuki zaaflarla dolu olduğunu belirtti.

4 Dakika
Okunma Süresi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nu, tutuklu olan diğer partilileri ve gazeteci Merdan Yanardağ’ı ziyaret etmek üzere Silivri’deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu’na 11.00 civarında geldi. Bu durum, Türkiye'nin siyasi ve hukuki gündeminde önemli bir yer tutan gelişmelerden biri olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu'nun durumu, CHP ve genel olarak muhalefet açısından büyük bir endişe kaynağı olmuştu. Özel, cezaevi ziyareti sonrasında yaklaşık beş saat süren görüşmelerin ardından basın mensuplarının karşısına çıktı ve durumla ilgili açıklamalarda bulundu. Duyduğu üzüntüyü dile getiren Özel, ziyaretinin kendisi için önemli bir sembol olduğunu belirtti. İmamoğlu ile yaptığı görüşmede, özellikle son dönemde yaşanan trajik olaylarla ilgili duyduğu derin acıları paylaştı. Bunlar arasında Azerbaycan-Gürcistan arasındaki askeri uçak kazasında hayatını kaybeden askerler ve Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşanan iş kazaları yer aldı. Özel, bu tür olayların toplumda neden olduğu derin yaraları dile getirirken, insanların siyasi ayrışmalara rağmen kayıplar karşısında bir araya gelme gereği hissettiğini öne sürdü.

Yargı Süreci ve İddianamelerin Eleştirisi

Özgür Özel, İmamoğlu’nun bulunduğu durumun hukuki yanlarını da eleştirerek, mahkeme süreçleri hakkında da önemli bilgiler paylaştı. Özellikle geçtiğimiz günlerde çok sayıda hata ve çelişki barındırdığı iddia edilen iddianamenin içeriği üzerine konuştu. 19 Mart tarihinde gerçekleşen sivil darbe olarak tanımladığı olayla ilgili iddianamenin tam 237 gün sonra yazıldığını ve bunun son derece uzun bir süre olduğunun altını çizdi. Bu iddianameye dair dikkat çeken detaylardan birinin ise 3900 sayfa içerdiğini ve içinde yer alan ifadelerin çoğunun eksik ya da tutarsız olduğunu vurguladı. Özel, İmamoğlu’nun seçim kazanmasıyla suçlandığını ve bunun yanında cumhurbaşkanı adayı olma niyetinin de yargı sürecinde bahsi geçen konular arasında yer aldığını belirtti. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel kurul toplantılarında söylenen sözlerin, iddianameye sokulması ve burada argüman olarak kullanılması, muhalefet içindeki kaygıları daha da artırmış durumda. İddianamenin içerdiği maddelerde yapılan alıntılar, partinin geçmişine dair verileri çıkararak yapılmış bir suçlama olarak Özel tarafından eleştirildi.

Somut Delil Eksikliği ve İftira İddiaları

Özgür Özel, yargılamada kullanılan ifadelerin yetersiz olduğunu ve somut delil olmadığına dikkat çekti. Adaletin sağlanmadığını ve bir takım kişilerin iftira atmak suretiyle yargı sürecinin manipüle edildiğini savundu. Özel, özellikle tanık beyanlarının, suçlama ve tutuklama için yeterli olmadığını, bunun sonuçlarının da incelemelerle ortada olduğunu ifade etti. İddianamelere yerleştirilen ifadelerin çoğunun, hukukun gerekliliklerini yerine getirmediğini belirtirken, Akın Gürlek’in tutumu üzerinden yapılan eleştiriler dikkat çekti. Gürlek’in, sadece tanık beyanlarıyla harekete geçildiğini ve bunun adaletin sağlanması adına yetersiz olduğunu ifade etti. Özel, hem tutuklu olan arkadaşlarının hem de İmamoğlu’nun durumunun somut bir delil olmaksızın yargılandığına dikkat çekti. Bahsi geçen tanıkların iddialarının inandırıcılığını kaybettiğini ve bu tür durumların siyasetin ne denli kirli bir oyun sahasına dönüştüğünü gösterdiğini vurguladı.

Hukuki Süreçten Daha Fazla Siyasi Etki

Özgür Özel, davanın hukuki değil, siyasi bir dava olduğunun altını çizerek, bu durumun siyasi amaçlar için kullanıldığına vurgu yaptı. Davanın sağlıklı bir yargılama süreci olmaktan uzak olduğunu ve birtakım kişilerin siyasi hırslarının kurbanı haline geldiğini savundu. Yargı sisteminin, çokça eleştirilere maruz kaldığını ve bu durumu hedef alarak parti kapatmaya kadar giden süreçlerin yaşandığını belirtti. Özel, yargının elinde tutmak istediği siyasi güçlerin partililerine ve özellikle muhalefet liderlerine uyguladığı baskılar sonucu yaşananları kınadı. Ekrem İmamoğlu’nun, 2014 yılındaki bir olayla suçlandığını ve oysa bu olayla ilgili beraat aldığını hatırlatarak, hukukun işlemediği bir sistemin varlığını ortaya koydu. Özgür Özel, yargılamaların ve dava süreçlerinin kamuya açık bir şekilde takip edilmesi gerektiğini talep etti. Bu noktada, sadece basın mensuplarının değil, halkın da bu süreci takip etme hakkına vurgu yaptı ve duruşmaların canlı yayınlanması için gerekli adımların bir an önce atılmasını talep etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *