2026 yılının ilk günleri, Türkiye'de ticaret, vergi uygulamaları, sağlık hizmetleri ve sanayi gibi birçok alanda önemli yenilikleri beraberinde getirecek. 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan düzenlemeler, özellikle yeni kurulan şirketler için elektronik defter zorunluluğunu gündeme getirirken; aynı zamanda araç alım satım sürecinde de önemli değişiklikler yaşanacak. Bu değişiklikler, sadece ticari sektörü değil, aynı zamanda bireysel tüketicileri de doğrudan etkileyecek. Yeni uygulamalar, toyung denetimlerinden basit usul vergilendirmeye kadar birçok farklı alanı kapsayarak geniş bir yelpazede değişikliklere neden olacak.
Elektronik Ticari Defter Zorunluluğu
2026 yılında hayata geçirilecek olan yeniliklerin başında, Elektronik Ticari Defter Sistemi (ETDS) zorunluluğu geliyor. Bu düzenleme, yılbaşından itibaren ticaret siciline kayıtlı tüm şirketler için geçerli olacak ve işletmelerin pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterlerini ETDS sistemi üzerinden tutma zorunluluğu bulunacak. Amaç, şirketlerin mali işlemlerinin daha şeffaf ve denetlenebilir hale getirilmesini sağlamak. Bu düzenleme ile birlikte, veri giriş hatalarının da önüne geçilmesi hedefleniyor. Elektronik sistemin işleyişi, kullanıcıların işini kolaylaştırırken aynı zamanda denetim süreçlerini de hızlandıracak. Dolayısıyla, yeni sistemin yürürlüğe girmesiyle beraber ticaret hayatındaki birçok işlemin daha akıcı bir hale gelmesi bekleniyor. Yani bu yeni düzenlemeler, hem şirketlerin iş yapma becerilerini artıracak hem de tüketicilerin güvenli bir şekilde ticaret yapmalarına olanak tanıyacaktır.
Araç Alım Satımında Değişiklikler
Ayrıca, vergi kanunlarına yapılacak değişikler ile araç alım satımında da önemli değişiklikler gündeme gelecek. 1 Ocak 2026'dan itibaren, noter aracılığıyla yapılan sıfır araçların ilk tescil işlemleri ile ikinci el otomobillerin satış ve devri için belirlenecek nispi noter harcı uygulanacak. Bu harcın tutarı, her satış ve devir işlemine 1000 liradan az olmama şartı ile belirlenecek. İkinci el motorlu kara taşıtlarının ilk tescilinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmeden satışı ve ilan kısıtlaması da uygulamaya girecek. Bu kısıtlamalar, piyasa dengesini koruma ve spekülasyonları önleme amacı taşımaktadır. Bu uygulamaların yanı sıra özel sağlık kuruluşları ve veteriner hekimlik muayenehanelerine yönelik de yeni düzenlemeler hayata geçirilecek. Belirli bir tutarda yıllık harçlar alınacak olması, bu sektörlerdeki hizmet standartlarının artırılmasını sağlarken, aynı zamanda kamu gelirlerine de katkıda bulunması beklenmektedir.
Basit Usul Vergilendirmedeki Yenilikler
1 Ocak 2026 tarihi itibarıyla büyükşehirlerde basit usul kapsamı dışında kalan işlerin sınırları da yeniden belirlenecek. Örneğin, mal alım satımı, otel ve lokanta faaliyetleri gibi işler, basit usul kapsamı dışına çıkarılacak. Böylece bu tür faaliyetlerde bulunan işletmelerin, daha net bir vergilendirme sistemine tabi olmaları sağlanacak. Ticari taksi, dolmuş ve benzeri şehir içi yolcu taşımacılığı yapan mükelleflerin kazançları da gerçek usulde vergilendirilecektir. Ancak nüfusu 30 binin altındaki ilçelerdeki benzer mükellefler, şartları taşımaları halinde basit usul kapsamından yararlanmaya devam edebilecek. Bu yenilikler, büyükşehirlerde rekabet koşullarını eşitleyerek, tüm işletmelerin aynı kurallar altında faaliyet göstermesini amaçlamaktadır. Gerçek usulde vergilendirilecek mükelleflerin işlemleri için ise meslek odaları ve birliklerle iş birliği yapılması planlanmaktadır. Bu yönüyle, yeni sistemin gerek mükellefler gerekse kamu otoriteleri için daha az hatalı işlemlere yol açması beklenmektedir.
2026 yılının başında hayata geçecek tüm bu düzenlemeler, Türkiye’de ticari yaşamı önemli ölçüde etkileyecek ve geniş bir kesimin yaşam standartlarını doğrudan etkileyecektir. Yerli katkı oranı raporlarında yapılacak değişikliklerden, amatör balıkçılar için getirilecek yeni belgelerin zorunlu hale gelmesine kadar birçok yeni uygulamanın, sektörlerin ve tüketicilerin alışkanlıklarını değiştirmesi beklenmekte. Ticaret Bakanlığı tarafından oyuncak denetimlerinde yapılacak yeni aşama ise bu durumun bir diğer örneğini oluşturuyor. Yılbaşı itibarıyla ithalat aşamasındaki oyuncakların denetimi daha sıkı hale getirilecek ve oyuncak üreticilerinin, ürünlerinin güvenliğini sağlama noktasında daha fazla sorumluluk yüklenmesi sağlanacak. Bu gibi düzenlemeler, toplum genelinde güven duyulacak bir ticaret anlayışının oluşumuna katkı sunmayı hedeflemektedir.
