Ege Denizi'nde, özellikle Santorini Adası ve çevresinde 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren artış gösteren sismik hareketler, hâlâ devam etmekte. Santorini’nin yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda, derinlikleri 5 ile 25 kilometre arasında değişen depremler, bölge halkı ve uzmanlar için kaygı verici bir hal almış durumda. AFAD verilerine göre, bugüne kadar büyüklüğü 3'ün üzerinde olan depremlerin sayısı 1000’e yaklaşırken, kaydedilen en büyük depremin büyüklüğü ise 5.2 olarak belirtildi.
Deprem Danışma Kurulu İzmir’de Toplanacak
Sismik hareketlerin yoğunlaştığı andan itibaren, AFAD, MTA Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile bilim insanlarının katılımıyla bir deprem danışma kurulu oluşturulmuştu. Bu kurul, Santorini ve çevresindeki depremleri farklı açılardan sürekli takip ediyor. AFAD tarafından yapılan açıklamalara göre, kurul önümüzdeki 1-2 gün içinde İzmir'de durum değerlendirmesi yapmak üzere bir araya gelecek. Toplantının 12 Şubat Çarşamba veya 13 Şubat Perşembe günü gerçekleşmesi bekleniyor. Ayrıca kurul, toplantı öncesinde mevcut durumu yerinde görmek amacıyla bölgeyi ziyaret edecek.
İzmir’e Takviye Ekibi Gönderildi
Sismik hareketlerin olası etkilerine karşı, AFAD, İzmir’deki olası acil duruma müdahale edebilmek için çeşitli illerden 70 kişilik bir takviye ekibi gönderdi. İzmir, Aydın ve Muğla illerinde kurulan mobil siren sistemleriyle, sadece tsunami değil, deprem, sel gibi diğer acil durumlarda da bölge halkına uyarılar yapılması hedefleniyor. Sistemin kurulma amacı, halkın olası felaketten önce daha hızlı şekilde haberdar edilmesi.
2020 Seferihisar Depremi: Tsunami Tehlikesi Hala Hatırlarda
30 Ekim 2020’de meydana gelen ve merkez üssü İzmir'in Seferihisar ilçesinin 17 kilometre açığında bulunan 6,6 büyüklüğündeki deprem, bölgeyi derinden sarsmıştı. Depremin ardından deniz sularının çekilmesiyle, Sığacık ve Akarca mahallelerinin sahil kesimi su altında kalmış, birçok dükkan ve araç zarar görmüştü. Özellikle kıyıda bulunan tekneler de büyük zarar görmüştü. Kısmi bir tsunami oluşmuş ve 87 yaşındaki Fatma Laike Erçetin, bu felakette boğularak hayatını kaybetmişti. 2020 depremi, bölgedeki tsunami tehlikesinin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
Santorini’deki Depremler: Tektonik Kaynaklı ve Tehlike Potansiyeli Yüksek
Ege Denizi’ndeki sismik hareketlerin, bölgenin tektonik yapısından kaynaklandığı belirtiliyor. İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü (INGV) Kıdemli Araştırmacısı ve Sismik Tehlike Merkezi Başkanı Doç. Dr. Aybige Akıncı, Santorini Adası yakınlarındaki Amargos fayının uç kısmında meydana gelen bu hareketlerin, bölgedeki tektonik gerilimin bir sonucu olduğunu ifade etti. Akıncı, bölgedeki depremleri, "deprem fırtınası" olarak tanımlayarak, bu tür aktivitelerin geçmişte de büyük depremler yaratmış fayı tetikleyebileceği uyarısında bulundu.
Akıncı, “Bu bölge, Santorini Adası’na yakın Amargos fayı üzerinde yer alıyor. Amargos fayı, 1956 yılında 7.4 büyüklüğünde bir deprem üretmişti. Şu anda burada yaşananlar, bir deprem fırtınası olarak tanımlanabilir,” dedi. Ancak, sismik hareketlerin gelecekteki büyük bir depreme yol açıp açmayacağını tahmin etmenin zorluğuna da dikkat çekti.
Akıncı, Ege Denizi’ndeki bu hareketlerin, Afrika levhasının kuzeye doğru hareket etmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan Helenik yayının etkisiyle yaşandığını belirtti. Bu yay, bir dalma-batma zonunun oluşturduğu bir bölge olup, magma yükseldiğinde deniz altındaki volkanları oluşturuyor. Akıncı, bu tektonik süreçlerin, bölgedeki deprem ve volkanik aktivitenin artmasına neden olduğunu vurguladı.
