Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden tam iki yıl geçti. 6 Şubat 2023’te Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşanan büyük yıkım, halkı derinden sarstı ve günlerce süren zorluklar, kayıplar ve mağduriyetlerle anılacak bir dönemin başlangıcına işaret etti. Bu iki yıl boyunca hatırlanması gereken acılar ve sorumluluklar, bugün yapılan anlamlı bir yürüyüşle yeniden gündeme geldi.
Antakya'nın merkezinden başlayan yürüyüş, 6 Şubat Platformu'nun çağrısıyla toplandı. Katılımcılar, ellerinde "Unutmak yok, affetmek yok" yazılı pankartlarla geçmişin acılarına, kaybettikleri sevdiklerine ve yaşadıkları mağduriyetlere dikkat çekti. Yürüyüş sırasında atılan sloganlar, kaybolan insanların hatırlanması gerektiği mesajını veriyor, zamanla unutulmaya yüz tutan olayların unutulmaması gerektiğini vurguluyordu.
Kaybolan Sevdiklerimize ve Mağduriyetlere Duygusal Bir Anlam Yükleniyor
Katılımcılar, aynı zamanda bölgedeki duygusal atmosferi yoğunlaştırmak için bahur yakarak duygusal bir hava yarattılar. Yürüyüş boyunca yapılan her bir adım, kaybettikleri her bir canı, her bir evi, her bir komşuyu, her bir dostu tekrar anmak için atılıyordu. Hatay halkı, hem acılarını hem de yeniden ayağa kalkma kararlılıklarını bir arada taşıdı.
“Hatay’ı yeniden kuracağız” ve “Adalet 2 yıldır enkaz altında” gibi sloganlar, hem geçmişe duyulan öfkeyi hem de geleceğe duyulan umudu simgeliyor. Katılımcılar, deprem sonrası çözülmeyen sorunlara, yaşadıkları zorluklara ve halen devam eden mağduriyetlere dikkat çekerek, adalet talep ettiler.
Sağlık ve Eğitimdeki Sorunlar: Kayıpların Yansıması
Deprem sonrası Hatay'da sağlık ve eğitim hizmetlerinde yaşanan ciddi aksaklıklar, yürüyüşün en önemli gündem maddeleriydi. 6 Şubat Platformu adına yapılan açıklamada, sağlık hizmetlerinin ve okul ihtiyacının giderek derinleşen bir sorun haline geldiği vurgulandı. Konteynerlerde yaşayan halk, hijyen sorunları ve kesintilerle baş etmeye çalışırken, eğitimde yaşanan sıkıntılar da öğrencilerin geleceğini tehdit ediyor.
Açıklamada, "Konteynerlerde yaşamaya mahkum edildik. Bir yıl içinde kalıcı konutların yapılacağı söylendi, ama hâlâ 21 metrekarelik çelik kutular içinde yaşamaya zorlanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımız hâlâ karşılanamıyor, birçok konteyner çökmüş durumda." sözleri, yaşanan zorlukları gözler önüne seriyor.
Hatay'daki sağlık hizmetleri, özellikle birinci basamaktaki eksikliklerle ciddi sorunlar yaşıyor. Yıkılan aile sağlık merkezlerinin yerine yeterli sayıda bina yapılmadığı için, hastalar konteynerlerden oluşturulmuş sağlık merkezlerinde hizmet almak zorunda kalıyor. Bu da sağlık hizmetlerine erişimde ciddi zorluklar yaşanmasına neden oluyor. Ayrıca, temel sağlık sorunlarının yanı sıra, hava kirliliği ve çevresel bozulmalar halk sağlığı açısından daha büyük tehditler oluşturuyor.
Eğitimde Umut Kırıkları ve Psikososyal Sorunlar
Hatay'da eğitim alanındaki sorunlar, depremin ardından iyileşme sürecinde önemli bir engel teşkil ediyor. Okul ve derslik eksiklikleri, hijyen sorunları ve temizlik personelinin yetersizliği devam ederken, deprem bölgesindeki okullarda çocuklara ücretsiz yemek ve temiz içme suyu sağlanamıyor. Psikososyal destek eksiklikleri de öğrencilerin eğitim sürecinde karşılaştığı engellerden sadece biri.
Yürüyüşte katılımcılar, "Eğitim hakkımızdan vazgeçmiyoruz" diyerek bu sorunun çözülmesi için çağrıda bulundular. Eğitimde yaşanan sorunların, okul terkini artırdığı ve öğrencilerin geleceğini tehdit ettiği ifade edildi.
Adalet Talebi ve Sorumluların Yargılanması İstemi
Yürüyüş sırasında, sadece inşaat sektörü değil, kamu görevlilerinin de sorumlu olduğu vurgulandı. "6 Şubat depremlerinin sorumluluğu sadece müteahhitlere ve mühendislerine ait değil, devletin de büyük bir sorumluluğu var," diyen Döne Kaya, "Kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiğini ve bu durumun toplumsal bir suç olduğunu" ifade etti.
6 Şubat Platformu adına yapılan açıklamada, Hatay halkının çektiği acıların unutulmaması gerektiği, sorumluların yargılanana kadar mücadelenin devam edeceği vurgulandı. Hatay halkı, kayıplarının geri getirilmesini, haklarının iade edilmesini ve deprem sonrası mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti.
Ekolojik Tahribat ve Hatay’ın Geleceği İçin Umut
Hatay'da yaşanan depremin çevresel etkileri de büyük bir tehdit oluşturuyor. Zeytinliklerin tahrip edilmesi ve ekolojik dengeyi tehdit eden inşaat projeleri, bölgenin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Hatay halkı, afet kapitalizmine karşı direnmeye ve ekolojik adalet temelinde bir yeniden yapılanma sürecini savunmaya kararlı olduklarını ifade etti.
Toplumda dezavantajlı gruplar da, depremle birlikte daha da zor durumda kaldılar. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekiyorlar.
Hatay Halkı Kararlı: "Sorumlular Hesap Verecek!"
Bugün, molozlar arasından yükselen bu ses, Hatay halkının kaybettiklerine olan bağlılığını ve direncini simgeliyor. "Konteynerlara mahkum edenleri tanıyoruz," diyen halk, hem kaybettikleri yakınlarını hem de yaşadıkları kentlerini yeniden inşa etmeye kararlı. Adaletin sağlanması, mağduriyetlerin sona erdirilmesi ve Hatay’ın yeniden ayağa kaldırılması için mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar.
Hatay, adaletin, eşitliğin ve hakkaniyetin sağlanacağı bir geleceği umut ediyor. Bu yürüyüş, sadece kayıplara saygı duruşu değil, aynı zamanda adaletin peşinden koşan bir halkın güçlü bir direnişidir.
