Kademeli emeklilik talebi, günümüz emeklilik sisteminin adaletini sorgulayan önemli bir konudur. Türkiye'de yaşayan birçok insan, emeklilik süreçlerinde yaşadıkları sorunlarla birlikte, adil bir sistemin gerekliliğini savunuyor. Emeklilikte Adalet Derneği'nin (EMADDER) İzmir Şube Başkanı Özgür Gürhan, bu konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunarak, mevcut sistemin adil olmadığını ve kademeli emekliliğin zorunlu hale geldiğini vurguluyor. EYT yasası kapsamında hak kaybı yaşayan bireylerin haklarının korunması gerektiğini savunan Gürhan, mevcut durumun sadece bireyler üzerinde değil, aileler üzerinde de olumsuz etkileri olduğunu belirtiyor. Ailelerdeki bu olumsuz etkiler, özellikle ebeveynlerin çocuklarına ve torunlarına bakma kabiliyetleri üzerinde hissediliyor.
EYT Düzenlemesi ve Mağduriyetler
EYT düzenlemesi, yaşanan mağduriyetlerin önemli bir nedenidir. 8 Eylül 1999 tarihi sonrasında sigorta girişi olan bireylerin, 17 ila 20 yıl daha geç emeklilik seçimleri zorunda bırakıldığını dile getiren Gürhan, bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade ediyor. EYT yasasından faydalanamayan insanlar, özellikle ciddi çalışma güçlüğü çekerken, çocukları ve torunları için destek olmaktan uzak kalarak hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu durum, günümüzde birçok ailenin sosyo-ekonomik açıdan zorlandığını gösteriyor. Özellikle genç istihdamının önünü tıkayan bu yaklaşım, yalnızca ekonomik açıdan değil, toplumsal değerler açısından da ciddi problemlere yol açıyor. Çocukların eğitim ihtiyaçları, sağlık giderleri ve temel yaşam standartlarının sağlanması anne-babaların üzerindeki yükü daha da artırıyor.
Kademeli Emekliliğin Önemi ve Aileler Üzerindeki Etkisi
Kademeli Emeklilik düzenlemesi ile birlikte, toplumun farklı kesimlerine hitap edecek bir çözüm önerisi sunulmuş olacağına inanılıyor. 1999 ve 2008 yılları arasındaki geçiş süreçlerinin yetersiz oluşu, önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Gürhan, bu durumun düzeltilmesi için kademeli bir geçiş sürecinin uygulanması gerektiğini savunuyor. Böylelikle, emeklilik yaşı ve prim gün sayısının daha esnek bir yapıya kavuşarak, bireylerin emeklilik haklarına daha eşit bir biçimde ulaşmalarının sağlanabileceğini öne sürüyor. Kademeli emeklilik modeli, hem mevcut mağduriyetlerin giderilmesine hem de gelecekte yaşanacak benzer sorunların önlenmesine yardımcı olacaktır. Bu modelin Türkiye'ye uyarlanarak gerçekleştirilmesi, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini artıracak bir adım olmalı. Ayrıca, genç nesillerin istihdamını desteklemek ve ekonomideki boşluğu doldurmak da bu düzenlemenin diğer olumlu sonuçları arasında yer almakta.
