İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Buca Onat Tüneli projesi, inşaat çalışmaları esnasında bazı mahalle sakinlerinin yaşamlarını olumsuz etkileyecek şekilde bir dizi soruna yol açtı. Özellikle Konak ilçesindeki Atamer Mahallesi'nde tünelin yapımında kullanılan yöntemler sonucunda birçok evde çatlaklar meydana geldi. 2018 yılında başlayan inşaat sürecinin ardından, bu zamana kadar çeşitli yapısal sorunlar birikti ve mahalle sakinleri günden güne artan bir stres ve belirsizlik içinde yaşamaya devam ediyor. Tünel yapımının yarattığı bu durum, yalnızca fiziksel zararlarla kalmayıp, psikolojik olarak da mahalle halkında büyük bir kaygı yarattı.
Mahalleli Yaşanan Sorunları Gündeme Getiriyor
Mahalle sakinleri, oluşan hasarların giderilmesi ve kendilerinin güvenli bir ortamda yaşamaya devam edebilmesi için taraflara ulaşarak yardım talep ediyor. Nurettin Çelik isimli bir mahalle sakini, evinde yaşadığı çatlakların ve gürültü kirliliğinin kendisini çok rahatsız ettiğini dile getiriyor. Çelik, inşaat çalışmaları sırasında eve gelen gürültülerin gece geç saatlerde bile devam ettiğini ve bunun yaşam kalitelerini ciddi anlamda olumsuz etkilediğini paylaştı. Konak ilçesindeki bu mahallede yaşayanlar olarak talep ettikleri tek şeyin mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi olduğunu belirten Çelik, tedirgin bir şekilde evinden taşınmayı düşündüğünü aktardı. Bununla birlikte, diğer mahalle sakinleri de benzer sorunlardan muzdarip olduklarını ifade ediyor ve bir an önce yetkililerden destek bekliyorlar.
İnşaatın Yarattığı Hasar Hakkında Bilgi Alındı
Atamer Mahallesi’nde hala süregeldiği ifade edilen sorunlar üzerine AK Parti Konak İlçe Başkanı Mehmet Sait Başdaş, bölgeye gelerek vatandaşların taleplerini dinledi. Başdaş, tünel inşaatı nedeniyle yaklaşık 100 evin zarar gördüğünü ve bu durumu Valilik, AFAD ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne aktardıklarını söyledi. Başdaş, mahalleliyle bir araya gelerek yaşadıkları sıkıntıları duyurmayı öncelikli hedefleri olarak görmekte. Bu tür sorunların somut bir şekilde ele alınması ve sorumluların yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Başdaş, burada insan sağlığının en öncelikli konu olduğu düşüncesini savunarak, sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. Bu tür olayların daha fazla bağlamda incelemeye ve alana özel çözüm önerilerine ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.
Mahalledeki Çocukların Geleceği Tehdit Altında
Yaşanan bu olumsuz durum, sadece yetişkinlerin yaşamını değil, mahalledeki çocukları da etkilemiş durumda. Yadigar Çelik, çocukların gürültü ve sarsıntılar nedeniyle oluşan korku duygusu içinde yaşadıklarını ifade ediyor. Bu tür bir belirsizlik ve gerginlikle çocukların ruh sağlığında da kalıcı etkiler bırakabilecek bir sürecin işlediği gözlemleniyor. Çelik, mahallede çocukların güvenli bir alanda oyun oynayabilme olanağının kalmadığını ve bu durumun ebeveynler tarafından da büyük bir kaygıyla karşılandığını belirtti. Aileler, çocuklarının hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını korumak amacıyla bir çözüm talep ediyorlar. Bütün bu yaşananlar neticesinde, sadece evler değil, yaşam kalitesi de ciddi şekilde tehdit altında. Bu nedenle, yetkililerin acil olarak devreye girmesi ve kalıcı çözüm önerilerini hayata geçirmesi gerektiği açıksa, mahalleli, bir an önce rahat bir nefes almak için irade bekliyor.
